Güven bunalımı ve Yattara

Haberin Devamı ›
Gruplarda en fazla puanı Fenerbahçe (12) firesiz çıkarırken, en azını Trabzonspor (6) topladı. Bu puanla Bordo-Mavililer, en zor gruptan Galatasaray’la birlikte çıkan Erciyesspor (7) bir yana, en önemlisi çeyrek finale bile yükselemeyen Ankaragücü (9) ve Kayserispor’dan (7) bile az puan alarak dikkati çekti. 8 takım arasından sonuncu çıkmanın faturasını sadece, rakibine attığı tekmeyle penaltıya neden olan Stepanov’a bağlamak, gerçekleri gözden kaçırır. Tabi ki Stepanov bu hareketinin cezasını mutlaka çekmelidir. Uygulanacak para cezası miktarı, kaçan galibiyetle elde edilecek miktar kadar bile olabilir. Bu ayrı bir durum. İrdelenmesi gereken asıl nokta, dün yapılan kura çekiminden sonra ortaya çıkan tabloyla ilgili. Çeyrek finalde rakip Gaziantepspor oldu. Yakın çevremizde hiç kimse kuranın kolay olduğunu, takımın yarı finale çok rahat çıkabileceğini söyleyemedi. Genel kanı, “Elenmesi de, elemesi de sürpriz olmaz” şeklindeydi. Halbuki bu Trabzonspor, daha iki yıl önce iki kez üst üste kupayı müzesine götürürken, hiç kimsenin kafasında bir kuşku yoktu: “Kim çıkarsa fark etmezdi” Gelinen nokta bu açıdan çok önemli.Grup maçlarının sonuncusuna yetişen Yattara’nın bu maçta kullanılma yöntemine gelince: Bu oyuncu sakatlandıktan sonra Trabzonspor, 13 lig, 2 UEFA ve 3 Fortis Türkiye Kupası maçı oynadı. Ligde 4, kupada ise bir Eskişehirspor galibiyeti var. UEFA Kupası’ndan da elendi. Şimdi Yattara düzeldi ve ilk maçı kupaya denk geldi. Trabzonspor, bu maça kendi evinde 4 çakılı savunmacı ve 3 ön liberoyla çıktı. Eğer Trabzonspor’un idari ve teknik sorumluluğunu üstlenenler, “Bize bir puan yeterli olduğuna göre savunma güvenliğini ön planda tutmamız normal!” diyorlarsa söyleyecek bir sözümüz yok. Ama onlara sadece şunu anımsatmak isteriz: Yattara tribünlerin ısrarlı talebiyle oyuna girdiğinde karşılaşmanın skoru 0-0’dı. Ondan sonra işin rengi değişti. Hem onun, hem de böylece yükü hafifleyen Gökdeniz’in katkılarıyla Trabzonspor’un futbol oynadığını, tribünlere keyif verdiğini gördük. Yattara’yı doğru zamanda doğru kullanıp, gidenler gibi küstürmemek gerek. Ama “İştah kabartan bonservis bedeli” bir hedefse söyleyecek sözümüz yok.