Arama

Popüler aramalar

Gündemden sapmadan

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Geçtiğimiz sezon gösterdi ki futbol kulüpleri önceliğini ve enerjisinin büyük çoğunluğunu sportif konulara vermeli. Hele Trabzon’da bu olgu iyiden iyiye kendini gösteriyor. Zira Trabzonspor yönetiminin bir sezon boyunca ciddi bir emek ve çaba gerektiren hamleleriyle ortaya koyduğu değerlerin hiç biri, teknik direktör sürecindeki ağır eleştirileri engelleyemedi.
Kombine kart satışında rekor sahibi kurum, üstelik Avrupa mücadelesini de hareket alanına eklemesine rağmen, içinde bulunduğumuz dönemde bu başarının henüz 4’te birine dahi yaklaşamadı. Konuya eleştirel gözle bakanlar, “bu yönetim çok emek verdi, biraz anlayışlı olalım” demedi. Aksine, görüş ve düşüncelerine haklı gerekçeler bularak yüklendikçe yüklendi.
Yaptığıyla övülmeyen yönetim, yapamadıklarıyla hedef tahtası oldu. Öyleyse ve eğer sportif başarılarla, başarısızlıklar her şeyin belirleyicisiyse, Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun yapması gereken enerjisinin büyük bölümünü sportif konulara harcamasıdır.
Yılan hikâyesine dönen teknik direktör konusu, yükselen eleştiriler nedeniyle paniğe kapılmadan Trabzonspor’un ihtiyaç ve önceliklerine uygun bir şekilde çözüme kavuşturulmalı, ardından da transferde nokta atış süreci bir an önce başlatılmalıdır.
Geçen sezon hazırlık kampına takımı tam kadro götürmeyi başaran ve sergilenen performansın yüksekliğinde böylelikle pay sahibi olan yönetim aynı başarıyı bir kez daha sergilemelidir. Sezon başladığında da kulüp gereksiz detaylarla uğraşmaktan çok, takım ve kurum performansını artıracak somut verilerle zamanını geçirmelidir. Eğer, işlevin yeterliliğini sonuçlar belirliyorsa Trabzonspor Yönetimi de oyunu kuralına göre oynamalıdır. Futbol bir arz-talep meselesi olduğuna göre işin doğrusu da budur. Bu yüzden aciliyeti olmayan tüm işler tez elden bir kenara bırakılmalı ve Trabzonspor öncelikle sonuçsal başarı sürecini planlamalıdır. Zira sportif performansın artması zaten hem ilgiyi ve ekonomik girdiyi hem de medya desteğini yükseltecektir.