Arama

Popüler aramalar

Gündem üzerine

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kendisine tebligat yapılmış, “vizeni al gel” diye. Oyuncu almamış. Kurumun skandaldaki rolü; takibini zamanında yapmaması...

Sonraki vize çabası, yapılması gereken girişimler. Ancak iş avukatla falan çözüldüğüne göre Teofilo’nun kimliğiyle ilgili bir sorun var. Açıklanmıyorsa, zorlamanın anlamı yok.

***

“Fatih Tekke, Rusya’da huzursuz, almayı düşünür müsünüz?” şeklindeki bir soruya verilen yanıt şöyle: “Takımın teknik ihtiyaçları bellidir, buna teknik direktör karar verir, yönetimden oyuncu talep eder. Orada huzursuz olabilir ama burası da bir kulüptür, huzurevi değil!” Fatih’in yaşı, bu yönetimle yaşadıkları ve sorunun soruluş biçimine göre, söz amacını aşmış gibi olsa da doğru duruyor. Fatih-Trabzonspor ilişkisi için kullanılmaması gereken bir cümle olduğu söylenebilir. Kaldı ki her doğru, her yerde söylenmemeli. Trabzonspor ve Fatih Tekke’nin birbirlerine katkıları yadsınamaz. Ama karşılıklı zarar veriyorlar.

***

Umut’a yapılanlar! Bir maçta Umut’a yönelik açılan pankart vefasızlığın alası. Bu oyuncuyu herkes gibi zaman zaman biz de eleştirdik. Ama hizmet ettiği bir kurumun gönüldaşlarının bir kısmı tarafından bu şekilde bir hakarete muhatap olmak, kolay hazmedilir bir durum değil.
Ama o iyi bir profesyonel. Hiçbir şey olmamış gibi işine bakıyor, demoralize olmuyor. Trabzonspor, eğer bir santrafor alacaksa, Umut’u kesebilecek yeteneğe ve özelliklere sahip birini almalı. Onu kesmek zor, olsa olsa partner olur adı geçenler, anımsatalım.

***

Transfer! Umut ağzıyla kuş tutsa, her maç bir iki gol atsa da, kaçırdığı bir maç sonrası yine hedef adam olacak. Bu nedenle kafası her daim karışacak. Teofilo az olan kredisini tüketmek üzere. Vize olayı ve “küskün olup gitmek istediği” şeklindeki söylentiler işin tuzu biberi oldu. Taraftar büyük bir beklentiye sokuldu. Kombine satışları promosyona karşın durma noktasında. O halde bütün bu nedenlerden ötürü bir golcü transferi şart. Makukula mı, Panteliç mi olur bilemeyiz ama şart. Temaslar sürüyormuş, gecikme, ücret politikası nedeniyle olağan karşılanabilir belki ama şunun şurasında Süper Kupa, Lig ve Avrupa Kupası maçlarına ne kaldı ki?

Düşünebiliyor musunuz, Süper Kupa’nın kaybını... Avrupa’ya Play-Off’ta vedayı.
Deprem olur!

***

Trabzonspor Batı Avrupa’nın 3 ülkesini dolaşıyor, 18 günlük kampında. Hollanda’da kamp, Almanya ve Belçika’da maçlar.

Antrenman sahasında ve maçlarda doğal olarak gurbetçilerin büyük ilgi odağı oluyor Bordo-Mavili futbolcular. Sevgi gösterileri hoş ancak zaman zaman boyutu öyle aşıyor ki; futbolcunun çalışmasına, maç öncesi hazırlıklarına, maç sonrası yorgunluk ve gerilime bağlı bir an önce dinlenmeye çekilme çabasına engel olabiliyor ilgi. Durum böyle olunca yasaklar devreye giriyor. Bu kez haklı gönül koymalar ve tepkiler başlıyor. Bıçak sırtında bir durum.
Bir taraf ilginin, diğer taraf da yasağın dozunu kaçırmamalı.