Gereksizler!

Haberin Devamı ›
26 Ekim 1923 tarihinde İstanbul Taksim Stadı’nda Romanya’yla oynanan bu maç 2-2 sonuçlandı. Romanya’ya 2 gol atan Zeki Rıza Sporel, A Milli Takım’ın ilk golünü atarak tarihe geçti.
O zamanki Taksim Stadı, bugünkü Gezi Parkı. Şu sıralar yerinde AVM yapılmak için kesilen ağaçları kurtarma uğruna, 4 gündür polis terörüne maruz kalan duyarlı insanların ölümü göze alıp direnişlerini sürdürdükleri Gezi Parkı’nda yani.
Slovenya ile tarihimizde ilk kez özel de olsa Milli Takım düzeyinde karşı karşıya geldiğimiz maç, çocuklarımızın rahat nefes alacağı bir alanı kurtarma uğruna insanların biber gazı yedikleri, tazyikli sularla püskürtüldükleri, TOMA’lar ve panzerlerin altında ezilme tehlikesi yaşadıkları anlara denk düştü. Üstelik bütün meslektaşları tatildeyken, başarılarının ödülü (!) olarak anlamsız bir kampa tabi tutulan oyuncularımızla. 17’sinin Letonya, kalanların da dün akşam denendiği toplam 26 futbolcudan, büyük çoğunluğunun form ve belki de sağlık durumları nedeniyle, Eylül’deki resmi maçta yer almayacağı gerçeğinden hareketle, milli takımın dün akşam oyun ve skor olarak hayal kırıklığı yaratması üzerinde fikir cimnastiği yapmak anlamsız. Örneğin bir yıldır oynamayan Sinan Bolat’ın kalede düşünülmesi. Yediği gollerdeki refleksi bunun göstergesi. Futbolu bırakma aşamasına gelmiş Gökhan Zan’ın, ilk golde Novakoviç’i izlemesi, ikinci golde Matavz’dan yediği çalım, bu tercihdeki gereksizliğinin tesciliydi adeta. Selçuk’un ortasına Mevlüt’ün kafa vuruşu dışında ciddi bir şekilde rahatsız edemediğimiz, ağırlıklı olarak İtalya Ligleri’nde oynayan oyunculardan kurulu Slovenya karşısında ikinci yarıdaki takviyeler de işe yaramadı. Yarım saat oyunda kalan Burak’ın da boş geçtiği karşılaşmaya 81. dakikada sahaya girerek biri Fenerbahçe bayrağıyla secde eden “gereksiz” iki Türk’le damgamızı vurduk o kadar!
Ve böylece anlamsız kamp sona erdi. Belki de bir dönemi de peşinde taşıyarak.