Arama

Popüler aramalar

Gerçekçi olmak!

Abone OlGoogle News

Ligde gerek şampiyonluk mücadelesi veren gerekse kümede kalma uğraşında olan takımlar için artık kayıpların telafisinin zor, bazılarının da olanaksız hale geldiği döneme giriyoruz. Hedefi olanlar için bir anlamda can pazarı yani!

Haberin Devamı

Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasını bu kategoriye sokmaya gerek yok. Bu takımların ‘Büyük’ sıfatlarıyla, birbirleriyle yapacakları maçlar, özel bir motivasyonu gerektirmiyor. Örnek; Necip olayı. Schuster’in, “1960’ların futbolunu oynuyorlar” dediği takımlardan biri olan ve bir haftada 8 golle uğurlandığı Avrupa serüveni için, “Bundan anlamazsınız!” dediği Trabzonspor’a verdiği önem, Necip’e, ‘Kırmızı!’ uyarısında saklı.

Necip olayı, Fair-Play açısından tartışılır tabi ki. Ama Trabzonspor’un bu konuya ‘üst düzey’ takılması tiraji komik. Eğer şampiyonluk mücadelesi veren bir takım, genç bir oyuncunun performansını ‘çekinilir!’ buluyor ve bu konuda ‘ahkâm kesiyorsa’ yandı gülüm keten helva!

Neyse biz bunu, Trabzonspor’un da en az Schuster kadar bu maça motive olmasının sonucu amacını aşan bir söylem olarak kabul edelim ve esas konumuza, yani bu maça ve olası sonuçlarına göre sonrasına bakalım. Beşiktaş, kupadan ‘yarı final’ moralli. Trabzonspor ise uzun süre sonra üstelik kendi evinde puan kaybederek bir başka ezeli rakibine liderliği kaptırma nedeniyle demoralize. Beşiktaş’ın kaybedeceği bir şey ve kadro olarak da eksiği yok. Ama Trabzonspor açısından durum hiç böyle değil. Kazanamaması durumunda, yarışta alacağı zarar sadece puan kaybıyla sınırlı kalmaz, bir özgüven sorunu yaşamaya başlar. Bu da sonraki maçlara etki eder. Üstelik önemli eksikleri de var, Egemen gibi, Engin gibi. Yetmedi, Umut’un formsuzluğu, Serkan’ın son maçtaki kötü performansı, ‘gıda zehirlenmesi mağduru!’ Selçuk’un gücüyle ilgili soru işaretleri, ikinci yarının ilk 6 maçında yenilen toplam 9 golün hatırlattığı savunma zafiyetleri gibi sorunları da cabası.

Haberin Devamı

Beşiktaş’ın yukarıda sıralanan nedenlerden ötürü rahat, Trabzonspor’un da ‘stres yüklü’ olacağı karşılaşma, “Puan cetvelindeki konumları ve içinde bulundukları koşullar ne olursa olsun, 4 büyük takımın birbirleriyle yapacakları maçların havası farklı olur!” tezini, bir nebze olsun çürütebilir. Bu nedenle maç, Trabzonspor açısından ‘yenemezsen yenilme’ ilkesinin ön planda tutulmasının ‘garipsenemeyeceği’ konuma geldi. Her ne kadar yarışın önemi nedeniyle mutlak kazanması gereken bir maç olsa da, beraberlik bir puandan daha büyük anlam ve önem taşır. Gerçekçi olmak gerek.