Geç bile kaldı!

Haberin Devamı ›
Ne oldu o kadro? 6’sı ilk 11’de yer alan, ikisi de sık sık forma giyen 8 futbolcu gitti. Bu oyuncuların gitmelerinde ya da başka bir deyişle tutulamamalarında eğer Güneş’in dahli olduysa, o an hiç tereddüt etmeden kendisi de bırakmalıydı. Ama diyorsa ki, “Bu benim işim değil yönetimin işidir!” diye, o zaman da bu tür durumların gereğini yerine getirmeliydi. Öyle ya, puan cetveline ve camianın inancının aksine federasyona göre bir gol averajıyla şampiyonluğu kaçırmış elindeki kadro tarumar edilmiş.
Şampiyon kadro dağılınca...
İddia şu: Güneş’i istifadan camianın önde gelenleri caydırmış!
Yeniden oluşturulan kadroyla Şampiyonlar Ligi’nde gruptan Avrupa Ligi’ne devam hakkıyla çıkmış, dönemin federasyonunun şike operasyonuna çözüm amaçlı “ucube” kararı gereği oynatılan Süper Final’de üçüncü olunan 2011-12 sezonun ardından yaptığı açıklamaysa şöyle Şenol Güneş’in: Yabancımız çok. Yabancıları gönderip yerli katkısı yapmalıyız.
Uygulama: Yerli gol kralı Burak Yılmaz gitti. 3 yabancı daha alındı. (Devre arası da 2 yerli gönderildi) Eğer Burak’ın gitmesi ve 3 yeni yabancının katılımı Şenol Güneş’in tasarrufunda olmuşsa, kendisiyle çelişmiş demektir, mutlaka bırakmalıydı. Kaldı ki ona rağmen olmuşsa da durmamalıydı.
İddia şu: Güneş’in istifasını yine camianın gelenleri önlemiş. Sonrasında bir Güney Kore seyahati var, “yorulduğunu” söylediği.
İddia şu: Camianın önde gelenleri telefon trafiğiyle gerekeni yapmış. Duygusallığın bedeli
Gelinen noktada, artık “taraftarlık” sıfatını üstlendiğini belirttiği basın toplantısında, başkanla çok kısa süren telefon trafiğiyle istifa ettiğini açıkladı. Aradan bir saat geçmeden yeni teknik direktör ismi ortaya atıldı. 3 saat sonra da Trabzon’a getirtildi. Bunun yorumunu herkes kendine göre yapsın.
Bizim yorumumuz şu: Bu durumda Şenol Güneş istifada geç kaldı. Bugüne kadar hiçbir teknik adamın, yönettiği takımın kötü gidişatıyla ilgili, “Utanıyorum” yorumunu yaptığına tanık olmadık. Bunu profesyonel biri değil, sadece taraftar-teknik direktör yapabilirdi. Camianın mahkeme kararlarına dayalı olarak takımını haklı biçimde şampiyon gördüğü 2010-11 sezonunun teknik direktörü Şenol Güneş de Trabzonspor söz konusu olduğunda hiç profesyonel olamadı ve bu duygusallığının bedelini adeta “kovulur” gibi ödedi. Bu yüzden geç kaldı.
TOLUNAY KAFKAS
Tolunay futbolculuğu döneminde camianın değer verdiği oyunculardan biriydi. Teknik direktörlüğünde de başarısını kanıtlamış, Türkiye Kupası’nı kaldırmış bir isim. Dolayısıyla Trabzonspor yükünü taşıyabilecek kapasiteye sahip. Ama Şenol Güneş’in istifa sürecinde yaşananların, spontane geliştiği iddiaları kimseye inandırıcı gelmez. Kendi suçu değil ama bu durum önüne çıkabilir.
ÜNAL KARAMAN
Trabzonspor kendisine ayıp etmiştir.