Arama

Popüler aramalar

Futbol gerçeği!

Abone OlGoogle News

Trabzonspor asla bu olamaz. Bordo-Mavililer bu sezon özellikle ilk yarıda zaman zaman o kadar çok kötü maç çıkarmış olsa da, bu cümleyi kullanma zorunluluğunu hiç hissettirmedi. Hani sıradan bir maç olur, telafisi falan vardır da, “Olur” dersiniz, ama değil. Onur engeline takılmasaydı Antalyaspor, Trabzonspor’un Avrupa hayallerini daha ilk yarıda bitirebilecek skor yeterliliğine kavuşabilecekti. “Stres” desen, rakibinki ne? Onlar 2 farkı kapatma kararlılığıyla mücadele ederken stres yüklü değiller miydi? O zaman bu “ruhsuzluk” neyle açıklanabilir?

Haberin Devamı

Sorunun muhatapları da yanıtını verememiş olacaklar ki, 3 mutlak pozisyona karşın sadece tek farkla yenik girilen devre arası önlem ve uyarıları bir işe yaramamış. “Onur dışında kimi alırsa alsın, fark etmez” dedirtebilecek kadrodan çıkan Ceyhun-Engin takası da, Engin’in direkten dönen bir vuruşu dışında işe yaramadı. Selçuk, Burak, Umut, Colman, Alanzinho... Bir takım bu kadar eksik oynar mı? Oynar ve Antalyaspor önünde başlama düdüğünden 85. dakikaya kadar mahkum olur. Ezilir adeta, çaresiz kalır. “Bu oyunla buraya, yani yarı finale kadar nasıl geldi?” diye sordurtur.

Haberin Devamı

Bu kadar salvodan sonra hakkını verelim tam “krize girerler, bocalarlar” diye düşündüren uzatmalarla son 9 dakikayı çok soğukkanlı tamamladılar, bu bölümde pozisyon vermediler.

Ama bitiş düdüğü çaldığında sevinemediler bile final için. Buruktular, eziktiler, rakip meslektaşlarının yüzüne bakmakta zorlandılar. Bir futbol takımı açısından bu kadar acı bir durum olabilir mi?

Maçı kazandı kazanmasına ama Antalyaspor için sadece şu söylenebilir: “Her zaman hak eden gerçekte kazanmıyor.” Futbolun gerçeği bu, adaleti yok maalesef.