Arama

Popüler aramalar

Farklı olur

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Belli ki Güneş, Avrupa Ligi’ni garanti, bu maçı da biraz formalite olarak görüp, gelecek sezonun kadrosunu şekillendirmeye yönelik bir tavır takındı. İlk yarıda sahaya sürdüğü kadro bunu gösterdi. Pek şans bulamamaktan yakınıp dün ilk onbirde sahaya sürülenler, böylece oynatılmama ya da oynatılma süreleriyle ilgili verilen kararlarda kendilerine pek haksızlık yapılmadığını kanıtlamış oldular!

Ankaragücü karşısındaki ilk yarının Trabzonspor açısından kötü yanı, aralarında büyük fark olduğunu düşündüğümüz asların da o yedeklere ayak uydurması oldu. Yoksa Song’un yenilen goldeki zamanlama hatası nasıl açıklanabilir? Ya Engin’in performansı? Bir oyuncu maç boyu kendini sadece hakeme itirazlarda nasıl gösterebilir? Onca tekniğine karşın Alanzinho’nun müthiş ara pasında kaleciye topu nişanlayıp beraberlik şansını bu kadar nasıl kolay harcayabilir? Ya Burak! Her şeyi geçtik, evi yandığında kimseyi inandıramayan çoban konumuna düştü artık. Bir insan önünde oynadığı babasını bu kadar da mahcup eder mi? Diğer futbolculara da girsek, pehlivan tefrikası gerek, geçelim.

İkinci yarıda Alanzinho, sonra da Colman girince Trabzonspor gibi bir takımın varlığını hissetmeye başladık. Ardı sıra pozisyonlar geldi. Umut yok Teo var, ama santrfor yine yok. Boşa gitti o pozisyonlar. Alanzinho’nun çabası da, estetik güzelliği yüksek iki vuruşu da en azından bir puanı kurtarmaya yetmedi.

“Çarşamba’ya, son iki maçtaki Trabzon olmaz” cümlesini çok net kuramasak da, taraftarına, “Bu maçlardaki kazanma arzusu, mücadele azmi ve motivasyon gibi faktörlerinin Fenerbahçe’ye karşı çok farklı olacağı gerçeğini göz ardı etmemelerini öneriyoruz. Yani ya kendilerini affettirerek finali yapacaklar ya da!