Demedi demeyin!

Haberin Devamı ›
Sezon başı klasiğidir: “Hazırlık maçları lig için ölçü olamaz.” Bu tip değerlendirme, maçlarda istediği performansı yakalayamayanların sığınacağı liman gibidir. “Eksiklerimizi belirledik. Takviye şart” diyen, yönetimini zorlar, kendisi için bile farkında olmadan çıtayı yükseltir. Uyanık olup, “Hazırlık maçlarına tam konsantre olamadık, lig ortamında havamızı buluruz” şeklinde beylik sözler sarf edenler, “zamana oynar.” Zamana oynar da, Avrupa’dan gelen ummadık taş, “yandaş destekli teselli törenlerini” gerektirir. Bu sefer uzatmalara geçilir!
Neyse ki Trabzonspor, hazırlık dönemini iyi geçirdi. 3’ü ciddi 6 rakiple oynadı. Ciddi rakiplerden 2 galibiyet bir beraberlik çıkardı, diğerlerine net üstünlük sağladı.
Bize göre de hazırlık maçları tam anlamıyla ölçü değildir. Eğer teknik direktör yeniyse Trabzonspor’da olduğu gibi, bir önceki sezonun maçlarını izlediği cd’lerden ve “telkinlerden!” kafada bir şablon oluşmuştur. Hazırlık maçlarında yeni gelenlerle harmanlama yapılarak ligde kullanılacak kadro belirlenir.
Bu noktada Hugo Broos’un işinin çok kolay olmadığını söylemek gerek. Alternatifli bir kadroya sahip ve futbolcuların yetenekleri birbirlerine yakın. Bu nedenle tercihler çok önemli. İlk maç deplasmanda ve üstelik rakip, başta da sözünü ettiğimiz nedenlerden ötürü, uzatmaları, suni teneffüs destekli geçirmeye çalışıyor. Bir Trabzonspor galibiyeti can suyu gibi gelir. Haklı olarak kendileri için sezonun maçı.
Dolayısıyla bu noktada yapılacak hata, “hazırlık maçlarının Trabzonspor için de lige ölçü olmadığını ortaya çıkarır” ki bu durum, tribünlerde beklentisi “Kraldan - imparatora” olanların ekmeğine yağ sürer. Renklerine hesapsız kitapsız gönül vermiş taraftarı için en kaygı verici olanı da, ilk hafta beklentilerini karşılamasa bile, baltaların olası kötü sonuca kadar gömülmüş olması gerçeğidir. Trabzonspor’un bu sezon en önemli rakibi de budur. “Demedi” demeyin.