Çok sıkıntılı süreç!

Haberin Devamı ›
Çaresizlik böyle bir şeydir işte! Eğer belli mevkilerde yığılma varken, bazıları alternatifsizse, teknik direktör sistemi elindeki kadroya göre belirler. Kafasındaki sisteme göre kadro kuramamışsa, mevcut kadroya uygun bir sistemi tercih eder. Tamamen bireysel yeteneklere dayalı bir galibiyet ve bir yenilgi aldıktan sonra ilk iki haftadaki uygulamalarından vazgeçen Yanal da bu nedenlerle üçlü savunmaya dönüp kalabalık adamla orta alanı kontrol etmek, buradan çıkacak toplarla öndeki Suk ve arkasında Castillo ile gol arayacak sistemi denedi.
Sistem tutmadı. Savunmadaki üçlü ağır kaldı. Ndiaye tek başına kendilerine kök söktürdü. Ndiaye bir gol buldu, Pinto ile birer tane de çok net kaçırdı. Ndiaye olayında suçu tek başına bu üçlüye yüklemek yanlış tabi ki. Zira attığ golde, o kalabalık orta alanı hiç bir engelle karşılaşmadan tek başına geçip amacına ulaştı.
Savunma kurgusunda bu sıkıntılar yaşanırken, hücumda da pek etkin olamadı Trabzonspor. Örneğin rakip kaleye ilk şütu 25 dakikada Mehmet Ekici ile gerçekleşti, onda da çok üstten boşluğu dövdü top. İlk ve tek ciddi pozisyonu da 33. Dakikada yakaladı, Suk, hatalı çıkışlarıyla o ana kadar kalesinde pek güven vermeyen Karcemarskas engeline takıldı.
Üstelik kendi sahasında yenik kapadığı ilk 45 dakikanın ardından Ersun Yanal iki kritik değişiklikle ikinci yarıya çıktı. Etkisiz kalan Yusuf Erdoğan ve milli takımdan yorgun döndüğü için aksayan hem de sarı kartlı olan Okay'ın yerlerine aldığı Muhammet Demir'i Suk'un, Aytaç'ı da Onazi'nin yanına sürdü. Bu değişiklikler, öndeki etkiyi değil, adam sayısını artırmakla sınırlı kaldı.
Bordo mavililere göre oyuncu açısından çok daha fazla yerleşik ve birbirini hem tanıyan hem de tamamlayan oyunculardan kurulu Osmanlıspor, ilk yarıdaki kurgusunu, golden önce ve sonra olduğu gibi hiç bozmadı. Akçay değişiklikleri yaparken, Karoly'i çıkardığı Delarge'nin, Rusescu'yu da oyunda kaldığı 71 dakika süresince hiç bir varlık gösteremeyen Webo'nun yerinde kullandı. Makinenin dişlileri aynen işledi. Nitekim Rusescu da görevini, skoru belirleyen golüyle layıkıyla yaptı.
Sezon başında oynanan bir kaç maçta takımlar ciddi sıkıntılar yaşayabilir. Bu süreci en az kayıpla atlatmak gerek. Hele kadrosunu büyük ölçüde revize eden bir takım için daha büyük sıkıntılar söz konusu olabilir. Trabzonspor işte bunların tümünü birlikte yaşayan bir takım. Yeniden yapılanıyor. Hocasının kafasındaki asıl sistem nedir bilmiyoruz ama üçünücü haftadaki bu radikal değişiklik çaresizlikten. Sağbeki yok çünkü olanın özgüveni taraftar ve yönetim marifetiyle kaybedilmiş. İki ön libero çok ağır. Santrafor var ama yok gibi!
Bu kadroyu oluştururken, daha doğrusu gidecekleri - alınacakları belirlerken, çok büyük iddialarla kurulan scout ekibinin ve onları yöneten - yönlendiren Yanal'ın ara transfere kadar, şikayet etme hakkı ve kötüsü de başka hiç bir şansı yok. Mevcut kadrodan artık nasıl bir sistem üretirler de kalan 14 maçı en az kayıpla atlatırlar, onların bileceği iş...