MENÜ

Çok kolay görmeyin!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

En önemli becerilerini burada devreye sokuyorlar, yakaladıkları hatayı affetmiyorlar. Sonra tekrar savunma, tekrar sinir edici bir oyun anlayışı ve kendilerini hedefe taşıyabilecek skoru alabilmişlerse ne ala. Yoksa hiçbir şey onlar için fark etmiyor. Malumunuz, Trabzonspor’un bu akşamki rakibi Skonto’dan söz ediyoruz. Riga’da da izledik, ilk devre hiç çıkmadılar. Sanırsınız, amatör bir takım, yıldızlar karmasına karşı, “Ne kadar az yersem o kadar başarılıyım” anlayışıyla oynuyor. Ama hiç de öyle değil. Bunu ilk maçta gördük. Bu akşam da büyük olasılıkla hiç acele etmeyecekler. Bir gol yeseler bile bu durum değişmeyecek. Sabırla bekleyip yine tuzağa düşürmeye çalışacaklar. Ziya Doğan, kurt bir teknik adam. Rakibin bu özelliğini artık ezberlemiş durumda. Büyük olasılıkla RigaÔdaki maçın son 10 dakikasındaki kadroyu sahaya sürecek. Hasan’ın yerine Celalettin çekilecek. Göbekte Hüseyin ve Adem, yanlarında Gökdeniz ve Yattara, ileride de Fatih - Mehmet Yılmaz ikilisi. Bu durumda Adem ve Hüseyin’in omuzlarındaki yük iki kat artacak. Sol tarafı Riga’da pek zorlamadılar ama yine de Celalettin çıkışlarda çok dikkatli davranmalı. Yattara, her zaman spekülasyon konusu olabilecek bir oyuncu. Bu nedenle ofansta onun taşıyacağı toplar çok önemli. Ama bir o kadar önem taşıyan konu da, top rakipteyken oyun dışı kalmaması. Hücumda 4 isim birden kullanılacak. Gökdeniz, Yatara, Fatih ve Mehmet Yılmaz’lı bu ofansif anlayış, rakibin bilinen özelliklerine karşın, bir iç saha maçı için akılcı tercih. Ama burada özellikle son yarım saate önemli bir skor avantajıyla girilmezse her an bir tehlike var demektir. Çünkü süre kısaldığında sabırla bekledikleri hata bir yerlerde yapıldığında bunu çıkarmak zorlaşır ve bir hayal kırıklığı yaşanabilir. Trabzonspor’un özellikle Avrupa Kupası maçlarında Avni Aker’deki en büyük avantajı taraftarının coşkusu. Bu faktör iyi kullanılırsa iş biraz daha kolaylaşır gibi gözüküyor. Eğer taraftar Dinamo Kiev’i ve sonrasında Şampiyonlar Ligi grubundaki takımları da izlemek istiyorsa, kendi üzerine düşen görevi layıkıyla ve fair play’e uygun, takımını UEFA düzeyinde zora düşürebilecek davranışlardan kaçınarak yapmalı.

YORUM YAZ