Buruk sevinç

Haberin Devamı ›
Tam da; Trabzonspor’un kendi liginde bocaladığı, Fransız ekibinin ise giderek form tuttuğu bir döneme rastladı, Bordo-Mavililer’in tarih yazabilme fırsatını bulduğu bu karşılaşma. Başkan ve Asbaşkanı’nın tribünlerdeki yerini alıp almayacağının son ana kadar belli olmaması, bu duruma neden Türk futbolundaki malum gelişmelerin Fransız basını aracılığıyla buraya negatif yansıması gibi faktörlerle birlikte, Trabzonspor’un işi her bakımdan zordu. Nitekim bütün bunların sahaya, takımın oyununa yansımasında maalesef sürpriz yaşanmadı. Özellikle ilk yarıda Lille takımı, Trabzonspor üzerine ezici baskı kurdu. Yetmedi, Celustka’nın sakatlığı buna eklendi. Serkan geriye çekildi. Orta alanda kontrol tümüyle rakibe geçti. Bu bölgede çok rahat bir alan bulan Payet orijinli topların her biri Trabzonspor kalesinde tehlike oldu. Savunmayı aşan Hazard ve Balmont son vuruşlu iki topta Tolga mucizesi, Hazard imzalı diğer ikisinde de tabir-i caizse “kılpayı” aut faktörü Trabzonspor’u rahatlattı. Savunmaca kesilen diğer ataklarla ilgili söylenecek söz şu: Geriden gelişigüzel çıkarılan toplardan her biri yeni bir atağa malzeme oldu.
2. yarının hemen başında Hazard’ın yine Tolga tarafından önlenen sert vuruşu, bize bu maçın Tolga ile Hazard arasında geçeceği izlenimini bıraktı. Kim kazanacaktı? Rudi Garcia, Debuchy gibi, Balmont gibi diğer silahlarını öne çıkarmasa, belki Tolga... Ama giderek durum zorlaştı. Baskı ve rakipçe bulunan pozisyonlar arttı. Ama bunlar ilk yarıdaki kadar etkili olamayınca Tolga kazandı.
Bu noktada tek teselli, daha doğrusu umut verici durum, rakibin her nedenle olursa olsun gol bulamamasıyla direncin artması oldu. Giderek oyun disiplinini kaybetmeye başladılar, tam zamanıydı şok bir golün. Çok risk almışlardı. Tribünlerdeki Türkler, o sırada Milano’dan gelen haberlerle coşmuşlardı üstelik. Burak ve Henrique ile fırsatlar da yakalandı ama olmadı, olmadığı gibi son 10 dakika adeta bitmek bilmedi.
Gerçi sonunda bitti ama Milano’dan gelen son kötü haberle. Trabzonspor, artık yoluna Avrupa Ligi’nde devam edecekti ve buna sevinemiyordu. Bu da gelinen noktanın neresi olduğunu göstermesi açısından önemliydi.