Burada da 3 kişi!

Haberin Devamı ›
Seçim sürecinde taraftarın gönlünü hoş tutan ütopik vaatleri bir kenara bıraktık. Bunların neden olduğu büyük beklentilerin hayal kırıklığına dönüşmesini de...Transferlerdeki geldi-gittileri, Halilhodziç sonrası teknik direktör belirleme yöntemleri, teknik direktörleri sahiplenme ya da dışlama yanlışlarını. Yönetimdeki, “filan grubun futbolcularına diğer grubun tepkilerini”, grup avantajıyla forma bulup, dezavantajıyla kulübeye mahkûm olanları da koyduk bir kenara... Şu son olaylar bile tek başına yönetimin göreve devam ısrarının artık kuruma büyük zararlar vereceği gerçeğini çok net gösteriyor. Bütün yanılgı ve yanlışların nedeni olan bu bölünmüşlük ortadayken, son haftalara kadar kamuoyunda verilen birlik-beraberlik gösterilerinin ne kadar yapmacık olduğu da böylece net olarak anlaşıldı. Daha bir sezon önce “olası yönetim değişikliği sürecini hızlandırır” diye takımın yenilgisinden medet umanlar ve her kötü sonuçta “timsah gözyaşları” dökerek ellerini ovuşturanların varlığından yakınıyordu camia. Ne yazıktır ki, gelinen noktada bu çember yönetim kurulu içine varacak kadar daraldı. Yönetimde bile kupadan elenmişliğe “oh oldu!” diyenlerin-hadi hafifletelim iddiayı, fazla üzülmeyenlerin- varlığı gündemde şu anda. Bu iddiayı dile getirenlerin, bundan yakınanların yönetim içinden olması, durumun vahametini göstermesi açısından çok manidardır. Bu iddiaların doğruluğunu test edebilmek için Başkanın gitmediği maçlardaki Şeref Tribünü temsili tartışmalarına bakınız. Bir grup varsa, diğer grubun bulunmadığı seyahatlere bakınız. Yetmedi; İkinci Başkanın, hiç ilgisi olmadığı bir konuda, bir başka kulüple ilgili kurumu zorda bırakacak gereksiz açıklamalarına bakınız. Başkanın muhatabından kamuoyu huzurunda özür dilemek zorunda kalmasına... İkinci Başkanın bunun üzerine, “sırtından vurulmak” değerlendirmesine... İkinci ve üçüncü adamlarının, “öncelik alma” kavgasını önlemekten aciz başkanın, suskunluğunu, kendi yönetiminin tamamen parçalanmasını göze alarak bozmasına bakınız. Bu yönetimin -öncekileri sineye çekilse de- bundan sonraki her icraatı kaygıyla izlenir duruma gelmiştir. Kulübün geleceğe yönelik gelirlerini teminat gösterip kredi kullanarak, olası seçimde göreve talip olacakların elini-kolunu bağlar duruma getirme çabalarıyla ilgili kuşku, taraflı-tarafsız her kesimde oluşmaya başlamıştır. İlginçtir; camianın dinamikleri, bu duruma seyirci kalmaktadır. Son söz: Ülke yönetiminin zirvesini ele geçirme çabasındaki 3 kişi inatlarıyla Türkiye’yi gererken, garip rastlantı, Trabzonspor’un zirvesindeki 3 kişi de bu kurumu kaosa sürüklemektedir. Tek farkları; onlar “uyumlarıyla!” buradakiler, “uyumsuzluklarıyla!