MENÜ

Bu, tarihi bir sınav ama...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Trabzonspor ne yaptı? Seyahat programında bildiğimiz kadarıyla bir sorun yok, ama rakibin izlenmesi ile ilgili organizasyon tam bir fiyasko. Önce antrenör Hayati Palancı geçen hafta Kiev’e gönderildi. Palancı uçaktan inmiş, otele gitmiş, o da ne! Maç oynanmış, bitmiş. O da Dinamo Kiev’in rakibiyle 1-1 berabere kaldığı maçı otel odasında videodan izlemiş. Geçen pazar günü için bu görevi teknik direktör Ziya Doğan kendi üstlenmiş, Kayserispor maçından sonra 05.00’te İstanbul’a, oradan da Atina üzerinden Kiev’e gitmiş. Meğer Tavrijia maçı bir gün önce oynanmış, Dinamo Kiev 4-0 kazanmış. Kayseri’ye giderken, “İkinci takımı çıkarırlar, gerçek güçlerini saklarlar, bakın benim böyle bir şansım yok!” diye yakınan Doğan da otelde, kasetleri izleyerek kafileyi beklemiş. Olacak iş mi bu! Eğer Dinamo Kiev’i elerse, Trabzonspor tarihinde bir ilk gerçekleşecek. Ama ortada tam bir acemilik, sorumsuzluk, ciddiyetsizlik var. Zaten ilişkiler pamuk ipliğine bağlı. Transfer nedeniyle ortam gergin, ipler koptu kopacak. Kayseri maçında iyi skor, rakipten toplam 40 dakika süreyle yenen amansız baskıyı ve Ziya Doğan’ın bize göre de haklı olduğu düşüncelerini, kamuoyuna aktarış biçiminin yarattığı rahatsızlıkları unutturdu da sorun çıkmadı. Burada Aktuğ’un ılımlı yaklaşımının da rolü çok büyük. Ama düşünebiliyor musunuz siz Trabzonspor’un elendiğini! Sonra ayıkla pirincin taşını. İşte o zaman çıkacak rakibin izlenmesiyle ilgili organizasyonundaki fiyaskonun asıl kokusu! Neyse, ortada bir gerçek var; Trabzonspor, Dinamo Kiev’i çıplak gözle izlemeden maça çıkacak. Geçmişi muhteşem, ama şimdiki hali kapalı kutu. Türkiye’ye Avrupa Futbol Şampiyonası yolunu kapatan Letonyalı Verpakovskis, Arjantinli Nanni hücumda, Bulgar Peev, El Kadduri, Cernat ise orta alanda isim yapmış oyuncuları. İzlenen son 4 maçın kasetinden Skonto Riga’nın tam aksine hücum ağırlıklı futbol oynadıkları sonucu çıktı. Doğan, buna göre bir strateji belirleyecektir kuşkusuz. Özellikle bu maçta savunma güvenliği ön planda tutulacaktır sanırız. (Gerçi takımda sağlam savunma oyuncusu pek kalmadı ya!) Rakibin kendi evinde mutlak golü düşünecek olması avantaj kabul edilebilir ancak iyi savunma yapmak koşuluyla... Çünkü Fatih-Gökdeniz-Yattara, kontrataklarda çok etkili olabilen çabuk oyuncular. Hele Gökdeniz gerçek kapasitesine yaklaşırsa, tüm olumsuzluklara karşın rövanş için avantajlı bir skor elde edilebilir. En azından Riga’daki gibi bir gollü beraberlik gibi.

YORUM YAZ