MENÜ

Bu sayı artar eksilmez

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Trabzonspor forması altında buluşmuş bu 4 değeri fark etmek Ersun Yanal için hiç de zor olmamıştır sanırız. Ama bu cephede Yanal için asıl zorluk, kadroya davet edemedikleriyle ilgili. Çünkü A 2 Milli Mehmet Yılmaz, Erdinç ve Volkan, son dönemdeki üstün performansıyla Emrah, vatandaşlık sorununu çözdüğünde Celalettin ve Ümit Milli Takım’dan Adem Koçak, A takımı zorlamaya başladı bile. Ümit Milli Tayfun ve Tolga, Ziya Doğan’ın sezon başında iyi bir ders verdiği ve çalışma temposuyla bu dersi iyi aldığı belli olan Alişen ile Almanya kampında kendisinin neden olduğu bir talihsizliğin (skandalın da diyebiliriz) bedelini çok ağır ödedikten sonra altyapıda çalışmalara başlayan İbrahim Ege de uzun vadede sıradalar. Bu sayı eksilmez, artar yani! Bu durum da gösteriyor ki; planlı - programlı biçimde çalışmanın ödülü, bazen koşullar, bazen de şans benzeri faktörler buna engel olsa da, genellikle alınıyor. 1995- 96 sezonunda kaçırılan şampiyonluğun ardından bir gerileme dönemi yaşayan ve son yıllarda yeniden yapılanarak teknik ve idari açıdan sistemli biçimde yönetilmeye başlanan Trabzonspor’un durumu da bunu, hem puan cetvelindeki yeri hem de Milli takımlara gönderdiği oyuncu sayısıyla kanıtlıyor. 1998’deki Avrupa Futbol Şampiyonası’nda ve eleme grubu maçlarında Hami, Ogün, Abdullah, Osman, Cengiz, Orhan, Tolunay ve Ünal farklı zamanlarda Ay - Yıldızlı formayı giydi. Fatih Tekke, Okan Özke, Mehmet İpek ve Metin Aktaş da, Ümit Milli Takım’da yeraldı. Nemsadze, Arçil ve Şota ise Gürcistan Milli Takımı’nın değişmez isimleriydiler. 14 milli oyunculu Trabzonspor, 1998-2002 arasında milli takımlara yabancılar dahil ancak bir - iki oyuncu gönderebildi. Bugün gelinen noktaya bakalım; Fatih, Gökdeniz, Hüseyin ve Tolga A takımda, Adem, Tayfun, Tolga Zengin Ümit Milli. Mehmet Yılmaz, Erdinç ve Volkan A 2 Milli. Emre Aygün U - 19, Ufuk U - 17, Petkoviç Avusturalya, Lee Güney Kore, Augustine Gana, Yatara da Gine Milli Takımları’nın oyuncuları. 16 milli oyunculu Trabzonspor’un özellikle Ziya Doğan dönemindeki performansının bir rastlantı olmadığı gerçeği çok net biçimde ortaya çıkıyor. Son olarak bu işte Ziya Doğan’ın da hakkını verelim. Nitekim; elinde un, yağ ve şeker olsa da, herkes iyi helva yapamıyor!

YORUM YAZ