Bu maçın anlamı!

Haberin Devamı ›
Maçtan bir gün sonra kulüpten yapılan resmi açıklamada, “Başkanımız sıcağı sıcağına yanlış bir kelime kullanmış olabilir. Ama orada, hakemlik müessesesinin çok önemli bir kurum olduğunu, bu mesleğe adım atacak olan insanların babadan oğula, dededen toruna değil de, kendi becerisi, bilgisi, görsel başarısı ve yeteneği ile adım atması gerektiğini ifade etmiştir. Eğer kendisi PFDK’ya sevk edilirse, biz de gerekli savunmayı yaparız.”Bu açıklamadan bir gün sonra PFDK, ilk darbeyi bir aylık hak mahrumiyeti cezasıyla vurdu. Ardından MHK, başkana göre “Çeteci!” hakemi, onca yanlışına karşın görevlendirerek arkasında durdu. Yetmedi, hakem oğlu bir başka hakemi başkana inat kendi maçına verdi. Bize göre kendi içinde tutarlı hareket eden MHK, böylece hakemlerini korudu. Ama bir gün önce esip savuran Trabzonspor, haklarını arayacağı başkanına verilen ceza için, “PFDK’nın başkanımızla ilgili kararını da saygıyla karşılıyoruz. Ülkenin futbolunda yerleşen çifte standart olgusunun değişmesi adına beklentimiz; Futbol Federasyonu ve yetkili kurullarının benzer olaylarda aynı tavrı sergileyebilmeleridir” dedi. Hayli ilginç değil mi?Hakem hocası Serdar Çakır’ın dünkü yazısında, “MHK’nin en ilginç ataması ise Cem Deda olmuş. Geçen haftanın en çok tartışılan hakemiydi. Eleştiriler maksadı aşsa da teknik açıdan başarısız bir maç yönetmişti. Bence bir süre dinlenerek kendisini toparlaması sağlanmalıydı. MHK yapılan acımasız eleştirilere karşılık olarak 2 Eylül’de dünya evine girecek olan Deda’yı kazanmak ve MHK’nin dik duruşunu göstermek uğruna cesaretle bu maça atadı” diye değerlendirdiği atamaya, “Çeteci” iddiasındaki Trabzonspor’dan tepki yok. Bir duruş sergileyemediler. Tutarlılık, hakkını savunma, hak getire...Hakemlerin babalarının durumu bizi ilgilendirmiyor. Albayrak gibi düşünmüyoruz yani. Babası hakem olan bir kişinin hakem olamayacağı mantığı komik. O zaman durum şu; kulüp yönetmek kolay iş değildir. Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyacak. Duymazsa, seçim öncesi “masaya vurulacağı söylenen eli” havada tutarlar, kurumunuzun hakları bir yana kendinizi bile koruyamayacak duruma getirirler. Haklı olmak yetmiyor, haklı kalmak gerek. Serdar Çakır’ın, kendi oğlu olduğu için de nezaketen yorumlamadığı bu akşamki maçın hakemine gelince; bize göre Cüneyt Çakır, öncelikle kendi bilgi ve becerisiyle bu noktaya gelmiş, gelecek vaat eden ve Türk hakemliğini yurt dışında başarıyla temsile aday bir isimdir. Ayrıca kimsenin kuşkusu olmasın Trabzonspor başkanından gelen baba-oğul-çete ilişkileriyle ilgili iddiaların da etkisinde kalmayarak maç yönetecektir.Çok önemli not: Trabzonspor bu maçı kaybederse puan cetvelinde şu an alfabetik nedenle yer aldığı konum, matematiksel gereklilik kazanacaktır. Bu nedenle bu maç Trabzonspor için çok anlamlıdır.