MENÜ

Bu kadar olur!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

18. dakikaya kadar maçın hakimiydi, golü yedi bozuldu, ilk yarıyı tamamlayana kadar ecel terleri döktü. 2. yarıya etkili başladı, golü de buldu. Üstelik rakibi bunalttığı dönemde yerleşim hatası yapan savunmasının arasına giren Aurelio, hem skoru hem de oyunun dengesini takımının lehine çevirdi. Kendi sahasındaki maçta bile 18 kişilik esame listesini tamamlayamayacak konumda bulunan Trabzonspor ile kıyaslanmayacak kadro zenginliğine sahip Lider Fenerbahçe’nin, 3 puanı son dakikada Hüseyin’in direkten dönen kafa vuruşuna borçlu olması, ligimizin kalitesinin de bir anlamda aynasıydı. Ama her şeye rağmen 3 puan ve haftaya karşılaşacağı en yakın takipçisi Galatasaray ile puan farkını korumuş olması, çok önemli bir avantaj oldu. Dün gecenin ayrıntılarına gelince: Bir taraftar yüzlerce polisin arasından geçip sahaya dalıyor. Madem bu iş bu kadar basit, bu ilin asayişinden sorumlu bürokratların, en az Trabzonspor Başkanı ve yönetimi kadar kendilerini sorgulamaları gerektiğini düşünüyoruz. Sonuçta bir futbol maçıydı bu, takımın içinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun, tepkinin kontrol edilmesi gerekli ama bir de bu işin kitle psikolojisi yönü var. Her türlü tahriklerin olabileceği bir durum. Güvenlik önlemi, memur sayısını artırmakla olmuyor demek ki! Bundan sonra Başkan Albayrak ve ekibi ne yapar bilemeyiz ama, Trabzonspor sondan ikinci konumuna düşmemişse bu maçta, bu durumu, altındaki rakiplerine borçludur. Taraftarın, “Albayrak istifa” tepkisini demokratik hakları olarak görüyoruz. Ancak tempolu diğer tepkiler kişilik haklarına saldırı anlamını taşır. Taraftarın kendi kulüp başkanına bu tür sıfatı yakıştıracak konuma gelmesinin de kınanması ve üzerinde mutlaka düşünülmesi gereken bir başka ayrıntı olduğuna dikkati çekmek isteriz.

YORUM YAZ