Bobo Baba!

Haberin Devamı ›
“Bir maça seyircili mi, yoksa seyircisiz 2 farklı önde başlamak mı istersiniz?” sorusunun yanıtı, hem de böyle rakibe karşı tartışmasız “2 fark” olur kuşkusuz. O halde Trabzonspor’un “seyircisizlik” mazereti yok.
“Gökdeniz Karadeniz, İbrahima Yattara ve Ceyhun Eriş birlikte oynar, kazanmak için her koşulda onlara sabredilir” görüşünün gereği de başta yerine getirildi.
Üçü birlikte iyi oynadı, Umut ayak uydurdu. Bunda da mazeret yok.
O halde neydi, “Trabzonspor’u da iyi futbol oynarken izlemek varmış” dedirtecek bu ortamda maçı çeviren faktörler?
Çok basit; 2 ön libero kötü oynadı. Beşiktaş 2 farklı yenik duruma düşmesine karşın panik yapmadı.
Çünkü Trabzon’un iki golü iki uzun topla gelmişti ve orta alandaki oyuncuları serbest dolaşımdaydı.
Celalettin, iki nizami, bir ofsayt golün yanı sıra rakibin iki önemli pozisyonunda pay sahibi oldu.
Ceza alanına gelen her topa Beşiktaşlılar kafa vurdu. Dolayısıyla bu Trabzonspor’un 2-0’lık avantajı koruması olanaksızlaştı.
Beşiktaş 2. yarıda rakibinin zaaflarının tamamından ilk yarıdaki gibi teknik özellikleri yüksek oyuncularıyla yararlanmak yerine, sadece birini kullanmaya yönelik ceza alanına doldur boşaltı tercih etti. Orta alansız Trabzonspor da, yine uzun toplarla buluşturduğu Yattara ve Gökdeniz’e umut bağladı.
Teknik adamlardan, sonuç getirmeyen bu durumu değiştirecek önlemlere Ertuğrul Sağlam başladı. Mehmet ve Bobo’yla hücuma taze kan verdi.
Bordo-Mavililer’in hocası Ziya Doğan garip bir karşılıkla, ikinci yarıda dursa da bire birde adam eksilten tek oyuncusu İbrahima Yattara’yı alıp, Umut Bulut’la benzer özellikleri olan Ergin Keleş’i sahaya sürdü, rakibi rahatlattı. Meslektaşı da iki yenisiyle, 2-0’dan 3-2 yaparak rövanşı aldı.
Doğru kararı yardımcısının uyarısıyla değişen Bülent Yıldırım, Rüştü’nün başını yaktı. Son 10 dakikayı Bobo kalede tamamladı.
Galibiyet golünü atmıştı, çok kritik bir top çıkararak Pancu’laştı, hem Beşiktaş hem de hakemler için “Bobo Baba” oldu.