Arama

Popüler aramalar

Barış ve Göksu üzerine

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Artık onları tanımayan kalmadı. İkisi de Trabzonspor’un son dönemde Türk Futbolu’nun vitrinine sürdüğü yeni isimler. Kısa boylarına karşın büyük yetenekleriyle yarın, ülke gündemine damgalarını vurmaya aday Barış ve Göksu’dan söz ediyoruz.
Özkan Sümer, Barış A Takım’a alındığında, “henüz erken” yorumunu yapmış, haklılığı Barış’ın geldiği noktayı tam anlamıyla hazmedememesiyle maalesef kanıtlanmıştı. Ancak Barış’ı, “yıldız adayı” bir isim için uzun sayılacak süre kulübede bile yer alamamak cezası kendine getirmişti. Şimdi şu söylenebilir: Eğer Göksu da yarın benzer hataları yaparsa bedelini öder.
Oysa ki aslolan Barış’ları, Göksu’ları hata yapmaya iten nedenleri ortadan kaldırmaktır. Zira onlar birer idoldür. Kendilerini şu anda alt yapıda örnek alan yüzlerce aday var. İlköğretim okullarında alt yapı antrenörlerinin yaptıkları taramalarda minik öğrenciler, artık “Barış ve Göksu olacaklarını” söylüyorlar.
Trabzonspor Yönetimi’ne düşen, bu çocuklara bulundukları konumu hazmetmelerini sağlayacak psikolojik destek vermektir. Bu, bir iki günlük terapiyle sonuç alınabilecek iş olmadığından, kulüp bünyesinde uzman bulundurmak en sağlıklı yoldur. Zira o uzman, alt yapıdaki diğer Barış ve Göksu adayları için de gerekecektir.
Ersun Yanal’a düşen ise gelecekte “eserim” diye haklı olarak övüneceği bu gençlere sadece forma vermekle yetinmeyip, daha önceki hocalarıyla temas kurarak, hem teknik hem de ruh halleriyle ilgili artı ve eksilerini belirlemek, varsa sorun; çözebileceklerini kendisi, diğerlerini de yönetimden talep edeceği uzmanlarla gidermek olmaktır.
Bırakın yıldızı, adayları bile bulmak artık çok kolay değil. Küresel krizin kulüplere verdiği en önemli ekonomik ders, yıldız adaylarına sarılmak ve onların asıl “gelecek” olduğunu unutmamak olmalıdır.