MENÜ

Aynı hastalık!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Birkaç dakikalık baskı daha ve düşen tempo. Eğer ara sıra Yattara’nın şovları olmasa “uyuttu” dedirtecek bir formata bürünen maç. Gökdeniz orijinli Yattara ve Szmykowiak tarafından kaçırılan iki pozisyon da ilk yarının hafızalarda kalan iki heyecanı. Futbolun cilvesi bu! Elinde yıldızın yıldızların varsa ve de yıldızın-yıldızların bırakın fazlasını vasatı buluyorsa çok uğraşmana gerek kalmıyor. Burada Yattara’ya parantez açmaya gerek yok. Hani o iyi Yattara var ya, dün gece çok iyi Yattara’yı düşünün o kadar. Skor avantajı bir yana Ankaragücü’nün dirençsizliği, kaderine razı görüntüsü gibi faktörler Şenol Güneş’i ikinci yarı başlarken arayışa itti. İlki “Gökdeniz’siz Trabzonspor’un durumu nedir”i görmek. Yoksa Gökdeniz iyi oynadı, alınmasını gerektiren bir durum yoktu yani. Fatih’e attırdığı, iki kez de “alın da atın” dediği pozisyonlar var, bir de olağanüstü çabası. İbrahim Ege girince Yattara daha öne Fatih’in yanına geçti. Geçtikten sonra da üçüncü golü yaparken, zaman zaman saklandığı dakikaların boşuna olmadığını gösterdikten sonra üçüncü arayış; Tomas’ı görmek. Allah için özellikle Fatih başta arkadaşları çok çalıştı onun için “gol atsın” diye. Hani tartışılıyor ya, hani “bu kadar para eder mi?” diye soruluyor ya. Bir de merak: “Bu kadar geç kalmaya değdi mi?” diye. İlk kaçırdığında köşeyi denedi, bir metrelik hata yaptı. İkincisinde düşünce güzel, topun üstünden atlamak, daha uygun durumdakine bırakmak yani, ama kendi daha uygundu. Üçüncüsünde kötü kontrol. Yani kaçırdıkça panik oldu, pas atamadı. Sonlara doğru şık topuk pası işe yaramadı. Hamuru iyi topçu ama sonuçta işi zor gerçekten. Sadece onun mu? Notlarımıza baktık Trabzonspor’un 11 net pozisyonu üç golü var. Ankaragücü’nün ise pozisyonu yok bir golü var. Yani hastalık, aynı hastalık. Anorthosis maçlarını anımsadık birden. Neyse ki Ankaragücü iyi konuk, fazla rahatsız etmedi. Ama bu rahatsızlık ciddi rahatsızlık. Ne maçlar olacak bundan sonra. Metin Aydoğan’a gelince. Sıkmadılar kendisini, sıkılacak pozisyon da yoktu açıkçası, sıkılmasını gerektirecek bir durum da. Futbolcular genelde yardımcı oldular kendisine, o da hakkını verdi.

YORUM YAZ