Avrupa şansı!

Haberin Devamı ›
İlgili haberler artık sıradanlaştı, gazetelerde okuyanı, ekranlarda izleyeni azaldı. “Sulandırılacağı” endişelerini haklı çıkardılar. Yetmedi, olay, neredeyse sadece, “Aziz Yıldırım’ı itibarsızlaştırma operasyonu” moduna çekildi. “Şüphe” dahi yeterli karar için ama yürek gerek! Tahkim Kurulu, benzer davada “mahkeme sürecinin beklenmesi” yolunu açtı ya, “minareye kılıf” arayışındaki Federasyon rahatladı, kendi adımıza bu iş bitti. Galatasaray da potaya sokuldu, “4 büyüksüz lig mi olur!” noktasındayız artık.
Geçelim ve futbola dönelim.
Malum Trabzon yine zor kura çekti. Böyle giderse çekmeye de devam edecek. Bunun şansızlıkla falan ilgisi yok. Tur atlayamadığınız sürece liste başı olamıyorsunuz, dolayısıyla liste başı olanlardan birini çekeceksiniz. Doğru, ortada bir şansızlık var. O da Benfica maçlarındaki hakem hataları. Hem Lizbon Estadio da Luz, hem de İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadları’nda buna tanık olduk. Örnek; Lizbon’da maç golsüz berabere iken Adrian’ın verilmeyen golü, aynı oyuncunun rövanşta faul bile çalınmayan pozisyonda kırmızı kart görmesi.
Anorthosis, Osasuna, Galati ve Toulouse’a elendikten sonra, Liverpool, Benfica, Athletic Bilbao falan düzeyindeki takımlarla eşleşmek kaçınılmazdı. Bu şanssızlık değil yani. Trabzonspor, İspanya ligi 6.’sı, kendi liginde geçen sezon 15 yenilgi almış Bilbao’yu bu kez elemek zorunda. Yoksa gelecek sezon aynı “şanssızlıklar!” yakasını bırakmayacak.
Sonuç: Son Dünya Kupası’nın sürpriz ekibi Şili’nin Teknik Direktörü Marcelo Bielsa’nın yönettiği, kadrosunda Llorente, Javi Martinez, Muniain, İraola gibi önemli oyuncular barındıran Bask Ekibi’nden oyuncu Gurpegi’nin, “Trabzonspor’u istiyordum” şeklindeki küçümseyici sözleri, Bordo-Mavililer için, en azından bundan sonraki “şanssız kuraları çekmeme” konusu kadar, motive edici güç olmalı.