Afacan Başkan

Haberin Devamı ›
Acı bir rastlantı ki Afacan; yakın dostu eski yönetici Kardiyolog Dr. Yusuf Bahadır’ın ifadesine göre şuurunun tam olarak açık olduğu son saatlerinde Gaziantepspor yenilgisinden de, takımın bu yenilgiyle Süper Lig’deki 33 yılının en kötü sezonunu yaşadığı gerçeğinden de haberdardı.Oysa ki; Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz görevi bıraktığında onun da görüş ve önerilerini alarak Başkanlığa talip olurken, “7. Şampiyonluğa imza atan başkan” ünvanını alma hayalleri kuruyordu. “Turgay Semercioğlu Hasan Şengün kaptanlık tartışmaları ve Werner Biskup olayının” denk düştüğü başkanlık döneminde yaşanan bu iki kriz, bugün yapılan ütopik vaatlerin aksine, mütevazı ve iyi niyetle yürüttüğü çalışmalarının karşılığının alınmasına engel oldu. Naklen yayın, sponsor ve benzeri gelirlerin söz konusu olmadığı, kulüplerin başkan ve yöneticilerin ceplerine mahkum olduğu bu dönemde, Mehmet Ali Yılmaz’dan kalma alışkanlıkla maddi sorun pek yaşanmıyordu. Yani başkan olmanın, bugünkü gibi, “Oy için bol keseden vaat ve hayal kırıklığı” anlamını taşımadığı, “ateşten gömlek giymekle eş değer tutulduğu” yıllar, bu işe soyunan kişi ya da kişilerin ekonomik tüm gereksinimleri karşılamayı üstlendiği yıllardı. Tabi ki maddi gücü bu yükü kaldırmaya yetmediği için de, dönemin Futbol Şubesi Sorumlusu Hayrettin Hacısalihoğlu’nun anlatımıyla, tek parmağına taktığı çeketini “çıkın” gibi arkasına asar, nerede Trabzonsporlu işadamı varsa kapısını aşındırıp, ne yapar eder, tüm ödemelerin zamanında gerçekleştirilmesini sağlardı.Böyle bir Başkan’dı Afacan.Suat Oyman ve Rıfat Dedeoğlu’ndan sonra Trabzonsporlular, sadece 14 başkanından üçüncüsünü değil, çok iyi bir Trabzonsporlu ağabeylerini kaybetti. Biz de iyi bir insan, iyi bir spor adamını. Başımız sağ olsun.