Arama

Popüler aramalar

34 yıl sonra

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Sağ olsun arkadaşlar, Trabzonspor ile ilgili bir kitap derleyecekleri zaman mutlaka arar, yazı isterler. Örnek; Can dost Hakan Kulaçoğlu’nun Fırtına, İhtilal, Efsane’si, bordomavinet-BMN’nin, “Bize Her Yer Trabzon”u... Son olarak çıkan ve gazeteci arkadaşımız Harun Çelik’in derlediği “Bordo-Mavi Sevdaluk”u ve yakında çıkacak olan BMN’nin “Bize Her Yer Trabzon-2” kitabı. Hepsine keyifle yazdık. Çok değerli arkadaşlarımızın anı ve değerlendirmeleri var onlarda.

Bordo-Mavi Sevdaluk’ta yer alan yazımızın bir bölümünde şöyle bir nostalji yapmışız:
“Gel zaman-git zaman, Şenol Güneş, Bekir Barçın, Necati Özçağlayan ve Hüseyin Tok ile bir araya geldik. “Gel zaman-git zaman” dediğimiz, Şenol Güneş’in Trabzonspor’a son gelişinde (2009-2010) Antalya’da yani. Söz Özyazıcı’dan açıldı. İtiraf edelim, bu tür sohbetlerin olmazsa olmazı Serdar Bali’dir. Acayip bir renk katıyor ‘Nostaljik Takılmalara’. Allıyor-pulluyor, anıları öyle bir anlatıyor ki, valla ağzım açık dinlerim her zaman. Ama o gün Serdar Bali olmadığı için Bekir Barçın daha aktifti. Sağolsun Serdar Bali nedeniyle özellikle Bekir Barçın’ın duymadığımız anısı kalmadı. Ama, Şenol Güneş’in de gözleri ışıl ışıl dinlediği, zaman zaman da müdahale ettiği sohbette söz döndü dolaştı yine Ahmet Suat Özyazıcı’ya geldi. Liverpool maçını konuştuk, Dozer Cemil’in penaltıdan attığı golle Trabzonspor’un 1-0 kazandığı maçın rövanşını. Bekir Barçın, “Daha topa dokunmadım, maç 3-0 aleyhimize olmuştu” diyince ilk kahkahayı Şenol Güneş patlattı, “Bekir” dedi, “Benim de elime daha top değmemişti.” Koptuk. Finali, o maçta stoper oynayan Hüseyin Tok yaptı: “Ben üç defa temas ettim topa, filelerden çıkarırken...”

Ne mi olduk!

Anlatılmaz yaşanır...

Nereden bilebilirdik, bu kitabın piyasaya çıkışından 3 ay sonra Trabzonspor’un Liverpool ile yeniden eşleşeceğini. Eşleştiler.

Uçakta Şenol Güneş’in yanı sıra, Necmi Perekli ve Ahmet Suat Özyazıcı da vardı. Bu yazı üzerine sohbet ettik, gülüştük. Son antrenman için ‘Anfield Mabedi’ne gittiğimizde de sürekli o üçlüyü gözledik. Dile kolay 34 yıl geçmiş aradan. Sanki tribünlerde bir şeyler arıyorlardı. Sonra anladık ki, gençliğe özlemdi sorun.

Neyse sadede gelelim.

Köprülerin altından çok sular aktı. Liverpool’un daha bir çok futbolcunun ayağına top değmeden 3 gol attığı dönemler de geride kaldı. Zar-zor galip gelebildiler. Yaşadıkları panik görülmeye değerdi. Önemsenmeyen rakipten korkup, kulübedeki asları sahaya sürmek gibi!

Yine de sözümüzdeyiz: Tur zor tabi ki ama imkansız değil.