Yeterli, Gerekli, Dertli
Dün oynanan Avrupa maçlarından sonra 3 büyük takımımız için durumlar az çok şekillenmeye başladı. Bir takımımız yeterli, bir takımımız gerekli, bir takımımız da dertli sonuçlara imza attılar.
Haberin Devamı ›
Turnuva başındaki kura şansı ile hedefini ilk 8’e koyan Galatasaray ilk yarı bittiğinde skorun beraber olduğuna sevinirken, ikinci yarı bittiğinde ise üzülür hale geldi. Olası bir galibiyet neredeyse ilk 8’i büyük oranda garantilemek gibi gözükse de, AZ deplasmanından alınan bir beraberlik fazlasıyla yeterli. Malmö deplasmanından ve Kiev maçından alınacak 3 puanlarla, Galatasaray son Ajax maçına sıralama belirlemek için Amsterdam’a uçabilir. İlk 8’e girmenin ülke puanı kat sayısı, ekonomik gelir ve sonraki turlar için çok büyük avantaj sağlayacağını düşünürsek, hele de bir tur az oynamayı da hesaba katarsak, Galatasaray’ın Sivas maçını mutlaka ikinci plana atması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Malmö maçı kazanıldığında, iç sahadaki Kiev maçı ilk 8 garantileme maçına dönüşecektir.
Dün akşamın en zorlu maçı tartışmasız Fenerin maçıydı. Slavia Prag çok iyi yapılanmış ve sürdürülebilir futbol ekosisteminin en güzel örneklerinden birini sergiliyor. Müthiş taraftarı ve gelecek vaad eden birçok oyuncusuyla yine tüm kulüplerimizin örnek alması gereken bir kulüp. Fenerbahçe ise Avrupa Ligi’nde en zor kurayı çeken takımımız olarak, turnuvada başını tekrar kaldırması için Prag deplasmanından 3 puan alması gerekliydi. Galatasaray’a benzer ilk yarıda 2-3 farklı geriye düşebilecek konumdan, maçı kazanan konuma gelmesi çok değerliydi. Turnuvadaki iddiasının yanı sıra, mental anlamda da önemli bir maçtı Fenerbahçe için, bu kadar eksikle geldiği Prag deplasmanından, öyle ya da böyle, 3 puan ile dönmek sezonun geri kalanına da çok olumlu tesir edecektir. Fenerbahçe artık Bilbao’yu yendiği takdirde ilk 8 adayı olacaktır.
Haberin Devamı ›
Son 2-3 gündür kulüp içinde yönetimsel krizlerle boğuşan Beşiktaş, normalde iç sahada oynaması gerektiği maçı çok anlamsız bir şekilde deplasman tadında oynamak zorunda kaldı. Bu sürecin detaylarına girmeyeceğim, burası siyasi bir mecra değil ancak çok kısa belirtmem gerekir ki, bu maçı Macaristan’da oynamayı kim kabul etti, kim teklif etti, inanın bende net bir bilgi ve kesinlik yok. Naçizane görüşüm, Beşiktaş hakkı olan bir iç saha maçını, deplasman gibi Macaristan’da oynuyorsa, bence hem kamu diplomasisi, hem de spor diplomasisi bu anlamda başarısız olmuştur. Maça gelecek olursak, aslında çok fazla söylenecek bir şey yok, her anlamda dertli bir yönetim, takım ve hoca var. Beşiktaş Lyon’u yenip üzerine Malmö’yü de yendiğinde, gelecek adına Fenerbahçe’den çok fazla umudu vardı, şimdi işler tam tersine döndü. Umarım alınması gereken ne karar varsa bir an önce alınır ve Beşiktaş Avrupa Ligi’nde playoff oynar.