Umut, Kazanmaktan Önemli

Türkiye’nin gündemine düştüklerinde kimse onların böyle bir turnuvada yarıştığının farkında bile değildi. Önce çeyrek, sonra yarı, en sonunda finale kadar geldiler. Dünyada özellikle altyapı konusunda bizden fersah fersah önde olan ülkelerin, kulüplerin U-19 takımlarını teker teker geçtiler. Finalde altyapı konusunda bölüm sonu canavarı diyeceğimiz Barcelona’ya denk gelseler de, ülkenin hem spor gündemi, hem de genel gündemini düşündüğümüzde, Trabzonspor U-19 takımı bir çiçek gibi açtı desek yanlış olmaz. Neden mi? En basitinden, Türk futbolunun özellikle altyapı seviyesinde ne kadar kötü yönetildiğini anlamamazı sağladılar. Bir baktık ki, Avrupa Gençlik Ligi’nde finale çıkan Trabzonspor U-19 takımının oyuncuları, U-19 milli takımı havuzunda yok denecek kadar az süre bulmuş. En acısı da, bunu fark etmemiz ve oyuncu tercihlerinin nasıl yapıldığını sorgulamamız için onların finale çıkması gerekmesiydi. Çok şükür finale çıktılar da, biz de kamuoyu olarak bunu algılayıp, Fatih Doğan’ın haberine göre de Sabri Sarıoğlu’nun görevine son verildiğini öğrendik.
Haberin Devamı ›
Fakat resmi bir açıklama yok ve yine resmi olmayan bazı kaynaklara ve kendisinin yaptığı iddia edilen açıklamaya bakarsak Sabri Sarıoğlu görevinin başında. Bir ek bilgi, Türkiye U-19 Milli Takımı, UEFA Avrupa U-19 Şampiyonası Elit Tur 7.Grup puan durumunda 2 puan ile sonuncu. Nereden bakarsanız, tutarsanız Türkiye özeti gibi bir tablo. Ben burada niye Sabri hoca görevinin başında ya da bu çocuklar niye oynamıyor çığlığı atmıyorum. Bu konuyla ilgili yine çok kötü bir süreç yönetimi ve iletişimsizlik olduğunu ifade ediyorum. Resmi hiçbir açıklama yok, bu çocuklar seçildi mi, seçilmedi mi, seçilmediyse neden veya diğer seçilen oyuncularla ilgili seçim sırasında bir dış etken var mı gibi soruların sorulmamasına veyahut bu sorular gelmeden bunun bilgilendirilmesinin yapılmamasına isyan ediyorum. Ama tüm bunları bir kenara koyarsak, çocuklar dün maçı kazanamadı ama eminim ki bu ülkenin altyapılarında oynayan ve hayali bir gün A takımlarda profesyonel futbolcu olmak isteyen her çocuğa umut aşıladılar. Bu da kazanmanın fersah fersah ötesinde çok önemli bir sonuç. Hepsine bir kez daha helal olsun…
Haberin Devamı ›
Mayıs ayı geldi..
Özel bir sebepten ötürü 3-4 gündür Mardin’deydim, gündemi net takip edemediğim için işim ve yazdıklarım sebepli dün bütün günümü neler olmuş diye ayırdım. Hızlı hızlı medyayı tararken, Önder Özen’in Galatasaray maç sonu yayınında söylediği bir söze hak veremeden geçemedim. O da bu saatten sonra Galatasaray’ın şampiyon olamamasının eşyanın tabiatına ve hayatın akışına ters olacağıydı. Özellikle son 1- 1,5 aydır oynadığı oyunla, camia olarak kenetlenmesiyle, oyuncuların yükselen performanslarıyla, teknik heyetin formuyla ve en önemlisi tabi ki Osimhen’iyle, sonuna kadar hak ediyor Galatasaray. Şubat ve Mart aylarında sallansalar da büyük takım refleksi nedir sorusuna cevap gibi bir geri dönüş geldi.
Korkunç bir özgüven ve oyun üstünlüğü ile bırakın puan kaybetmeyi, zorlanmayacak gibi duruyorlar. Tabii ki futbolda her şey olur, neler gördük ama bu şampiyonluğun buradan dönmesi artık mucizenin mucizesine kaldı gibi. Tek bir senaryo var, o da Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı yenip, Trabzonspor’un Galatasaray’a yenmesi. O durumda son 2 hafta Galatasaray, Göztepe deplasmanı ve içeride Başakşehir ile oynarken Fenerbahçe muhtemelen kümede kalmış hedefsiz Konyaspor ve küme düşmüş Hatayspor ile oynayacak. Bekleyip göreceğiz ancak 2 hafta içerisinde şampiyonluk yarışının netleşeceğini düşünüyorum. Bu Mayıs da yine Galatasaray’ın “Mayıslar bizimdir” sloganına eklenecek bir Mayıs olacak gibi.