Arama

Popüler aramalar

Hoş geldin Tayfur

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İngiltere’den, Türkiye’deki maçları izlediğimiz zaman, spikerlerin bazen maçlarla ilgili olarak “Muazzam bir futbol” yorumunu yaptıklarını duyuyorum. Ancak daha iyi olmak için önümüzde uzun bir zaman olduğu da çok açık... Bu yüzden Bernd Schuster’in, “Türkiye’de 60’lı yılların futbolu oynanıyor” sözüne katılıyorum.. Ve Schuster’in söyleyip de yapamadıklarını Tayfur Havutçu’nun yapacağına inanıyorum. Havutçu ile tanıştığım zaman John Benjamin Toshack, Beşiktaş’ın hocasıydı ve onun için “Oyunu çok iyi okuyor” yorumunu yapmıştı. Antrenörler arasındaki en önemli fark da ‘oyunu daha iyi okuyabilmek’ değil mi? Tayfur’dan şampiyonluktan öte 5 maç üst üste aynı istikrarı gösterebilen bir takım ortaya çıkarmasını bekliyorum.
Zaten sezonu tam olarak istediği gibi bitiremeyen bir ekibin başına gelen her hoca için bu bulunmaz bir fırsat. Yani Havutçu’nun kafasında takımı yaratabilmek için elinde her imkan ve destek mevcut. Başkan dahil bütün yöneticiler, onun kadar futboldan anlayamaz. Beşiktaş’ın içinden 1 numaralı koltuğa oturması, Siyah-Beyazlı camia için de bulunmaz bir nimet. Havutçu’nun gerçek Beşiktaş’ı herkese göstereceğine inanıyorum. Elinde sınırları zorlayacak ve kupalar kazanabilecek isimler mevcut. ‘Evladımız’ lafını bir kenara koyup, profesyonel şekilde düşünen ve kendi vizyonu olan bir hoca olmasını istiyorum. Elindeki bu şansı iyi kullanırsa, Fatih Terim’in Galatasaray’da yaptığı gibi O da uzun yıllar Beşiktaş’ın başında kalır ve kulübe büyük bir heyecanla beklediği sevinçleri yaşatabilir. Umarım Siyah-Beyazlı taraftarların hayal ettiği gibi kamuoyu gelecek sezon, “Beşiktaş, Türkiye’nin en iyi futbol takımı ve onları seyretmek ayrı bir zevk” denmesini istiyorum. Aynı Gordon Milne zamanında olduğu gibi... Hoş geldin Tayfur Havutçu.