Arama

Popüler aramalar

Hiddink, Wembley ve Drogba

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Golü attıktan sonra kale arkasındaki Chelsea seyircilerine koşarken çıkardığı forması için gördüğü sarı kart bile umurunda değildi Drogba'nın. Kendisini yeniden yaratan Hiddink'in bu kupayı almasını istiyordu. Chelsea, Arsenal'i 62 seneden sonra ilk defa federasyon kupasında yeniyordu. Drogba için durum biraz değişikti. Arsenal'le oynadıkları 9 maçta 8 golü vardı. Maçtan sonra Arsene Wenger'in söyledikleri şuydu; ’Yine bize gol attı, büyük maçların oyuncusu olduğunu gösterdi. Bazen abartılı bir şekilde kendini yere bıraksa bile gerçekten büyük futbolcu’.

Wembley basın tribününde seyrettiğim ilk maçtaki heyecanım maçı seyreden 88.103 seyirciden daha fazlaydı. İki tarafın da tutuk başladığı maçın 18. dakikasında sol taraftan Gibbs’in çizgiye inip yaptığı ortaya Walcott’un vurmak istediği voleden başka herşeye benziyordu fakat Ashley Cole’un elinden aldığı falsoyla Petr Cech’i kontrpiyede bırakınca Arsenal 1-0 öne geçti. Son maçların formda oyuncusu Song ve Arshavin'i yanında oturtan Wenger, Almunia’nin yokluğunda kaleyi koruyan Fabianski'nin bu kadar heyecanlı olmasını ve acemice hatalar yapacağını hesaba katmamıştı. Frank Lampard 33.dakikada ceza sahasının sol köşesinde Malouday'i buluşturdu. Zamanlama hatası yapan Fabianski'nin aklı herhalde akşam kutlayacağı doğum günündeydi. Anelka'nın direkten dönen topundan sonra Chelsea yine daha iyi takım görüntüsündeydi.

Her maçını çok yüksek pas yüzdesiyle oynayan Arsenal bu maçta çok top kaybetti ve kendilerinden beklenmeyen pas hataları yaptı. 'Maç uzatmaya gidiyor' derken yine Lampard, Drogba'nın önüne topu uzattı; önce Silvestreyi sonra da Fabianski'yi geçen Drogba, takımını finale yükseltti. Federasyon kupası finalinin akşamı Chelsea’yi bırakıp, Rusya Milli Takımı'na dönecek olan Hiddink, aldıkları iyi sonuçlarda bütün başarının futbolculara ait olduğunu ifade ederken Chelsea’nin de bir an önce Arsene Wenger’in sistemini benimsemesinin doğru yol olacağını belirtti.

Son olarak ekleyeceklerim şunlar: Muazzam güvenlik kimseye göz açtırmadı, tutuklanan olmadı fakat stat dışına çıkarılıp, maçı televizyondan seyredenler vardı. En büyük hayalkırıklığım ise 900 Milyon Pound harcanan stadın zeminiydi. Son altı ayda 3 kere yenilenen ve her seferinde 150 bin Pound ödenerek değiştirilen çimler; U2, Coldplay konserleri, Rugby maçları neticesinde tarlayı andırıyordu. Bakalim seneye Oasis konserlerinden sonra zemin nasıl bir halde olacak.