Bir bilet hikayesi

Haberin Devamı ›
Son örnek Galatasaray taraftarları. Schalke 04 maçı için Veltins Arena’da Galatasaray için ayrılan yaklaşık 2500 bilet anında ‘buharlaştı’. Kimi, 1500 adetin loca sahiplerine gittiğini, kimi bir grup biletin yöneticilere verildiğini iddia etti. Kulüp ise itirazın iyiden iyiye yüksek perdeye ulaşması üzerine tüm biletlerin turizm acentası tarafından taraftarlara dağıtıldığını açıkladı. Artık kim inanırsa!..
Galatasaray taraftarlarının bir bölümü öfkeli. Bazıları otel, uçak paralarını ödediği halde bilet bulamamaktan yakınıyor. Düşünün ki, ‘paralı taraftar’ı bile mağdur eden bir durum söz konusu.
5 yıllık kombine!
Bu, işin sadece bir maçlık bölümü! Elbette bu zincirleme bir süreç... Bir de hadisenin ‘kombine bilet’ boyutu var ki o daha da çetrefil. Merakta kalmayın, kulüpler yakında tıpkı localarda olduğu gibi ileride kullanacakları garanti para için 3-5 yıllık kombineler satmaya başlar. Parayı bastıran girer tribüne...
Parası olmayan, bir iki maç için, o da kale arkasının dip köşesine, o da para denkleştirebilirse kafası kopmuş tavuk misali bilet bulmak için yırtınır.
Futbol bize toplumsal eşitsizliğin geldiği durum ve toplumsal algı bozukluğu için şahane fotoğraflar veriyor ama görebilen kaç kişi?
Tuttuğu takımın hiç giremeyeceği ‘modern stadyumu’ için böbürlenen taraftar tıpkı, kredi kartı borcunu ödeyemeyen ancak izlediği kanalda alt banttan geçen borsa rakamlarıyla işlerin iyi gittiğine inanan yoksul gibi...
Futbola ruhunu veren taraftarlar kale arkalarına kovulurken, endüstrinin tek derdi satış yapmak. Ve her satılan mal taraftar için “Biz büyüğüz” tatminini sağlıyor, o kadar!..
Biliyorum, “Ne var bunda, dünyanın düzeni böyle” diyeceksiniz. Ya da, “Para olmasa yıldız oyuncu nasıl izlenecek?” Futbolun beşiği İngiltere’de bile taraftarların tribün geleneği olan dede/baba/çocuk/torun devamlılığı bu endüstriye kurban giderken olan biten ‘normal bulunacak’! Demokrasinin temel öğelerinden ‘fırsat eşitliği’, güç ve para lehine lağvedilirken “Takımım büyüdükçe büyüyor” sanılacak. Halbuki büyüme de ‘eşitsizdir’. Güçlüler çarpan etkisiyle yukarı çıkarken yukarı çıktığını sananların önemli bir bölümü geriler küçük bir bölümü ise ‘yerinde sayar’. Hayatı da futbolu da düşünürken bu formülü akılda tutmakta fayda var...