Fark sahaya yansımadı!
Tüm oyunlar içinde apayrı anlamları olan futbol eğitim alanının en iyi okullarından biridir aslında! Aynı zamanda öğrenip, gelişmek isteyenlere iyi bir ‘’yüzleşme’’ fırsatı da sağlar! ‘’Piyasa değeri’’ futbolun yani ölçü birmlerinde biri kuşkusuz. Ev sahibi Lausanne’ın (bizim yazılışla Lozan) 18.3 milyon euroluk ilk 11’ine karşılık Beşiktaş 93.8 milyon euroluk kadroyla sahadaysa da 45. dakikadaki Milot Rashica golüne kadar takımlar arasında belirgin bir fark var gibi değildi. Öyle ki, topla oynama ve haliyle pas istatistiği dışında tüm sayılar ev sahibi lehineydi. Neyse ki biliriz, son yılların Beşiktaş’ı ilk devreleri genellikle ‘’boş geçirir.’’ Dedim ki, ‘’Bakalım ikinci devre ne olacak?’’
Haberin Devamı ›
Savunma telaşı
İkincisinde de ilki gibi topla daha çok haşır neşirse de ilk önemli gol tehlikesini yaratan Lozan’dı. Birkaç ciddi gol girişimden bulunduysa da Beşiktaş çoğunlukla ceza sahasını savunma telaşı içinde geçirdi dakikaları. Gördük ki daha düşük piyasa değeri olan Lozan, örgütlü hücum etme konusunda Beşiktaş’tan aşağı kalır değildi. Nihayetinde kornerden golü de buldular. Topla daha az oynadılar ama daha çok deneyip daha çok gol pozisyonu buldular kendi adlarına. Yani oyun pratikleri Beşiktaş’a göre daha iyiydi denebilir.
Haberin Devamı ›
Canını acıtacak
Topla daha çok oynayan Beşiktaş pozisyon üretmede o kadar da kötü değildi belki ancak beklentinin altında olduğu da bir gerçekti. Yine de, kılpayı ofsaytları bir kenara koyalım sonuçlandırma konusundaki görünen sıkıntılara çalışmaları elzem görünüyor. Eyüp maçında da bu maçta da gerek Tammy Abraham gerek Rafa Silva, ki, bunlardan gayrı şimdilik gol atıcısı yok gibi görünüyor, yapamadıkları Beşiktaş’ın canını acıtacak gibi görünüyor. Sadece takım çalışması değil bu anlamda bireysel çalışma gerekliliği de kendini gösterdi bu maçta. Evet, Beşiktaş bu eşleşmeden çıkar gibi duruyorsa da futbolun daha fazla çalışmayı istediğini de akıldan çıkarmamak gerek.