MENÜ

Manchester United yokuş aşağı

Abone Ol Google News

Sir Alex Ferguson sonrası bir türlü toparlanamayan Manchester United belki de o dönemden sonraki süreci ele alırsak en buhranlı dönemini yaşıyor. Hiçbir dönemde bu kadar harcama yapmayan, eldeki kadrosu her zaman diğer takımlara nispeten yetersiz olan Manchester United, 2. bitirdiği sezonlarda bile bu sezonki kadar iyi bir kadroya sahip olamamıştı. Ancak iyi bir kadro ne kadar kötü olabilirse şu an o kadar kötü Manchester United.

Haberin Devamı

Watford maçı özelindeyse takımın odaklanma sorunu yaşadığı çok açık. Üçlü savunma ile çok da bir şeyin değişmediğini gören Solskjaer, bu maçta dörtlü savunmaya geri döndü. Her ne kadar formsuz olsalar da takımın en önemli silahlarının kanatlardaki atlet oyuncuları düşünüldüğünde, 3-5-2 dizilişi bu takım için en verimsiz dizilişlerden biriydi. Belki 3-4-3 dizilişinin bu takıma çok daha uygun olduğunu söylemek çok yanlış olmaz ama takımın en büyük sorununun teknik taktik detaylar olmadığı çok açık.

Sıfır konsantrasyon

Daha maçın başında takımın en teknik oyuncularından Bruno Fernandes, ters bir vuruşla topu kendi yarı sahasından rakibine doğru atıyor, rakip topu kazandıktan sonra McTominay acemice bir müdahale ile rakibini ceza sahası içinde yere düşürüyor, rakip penaltıyı kaçırmasına rağmen Wan Bissaka ceza sahasına erken girdiği için rakip penaltıyı tekrarlayıp onu da kaçırıyor. Tüm bu olaylar yaşandıktan sonra dakika 11 ve skor 0-0’dı ancak United tarafında odaklanmış tek oyuncu iki penaltı kurtaran De Gea ve maçın favorisinin de Watford olduğu barizdi.

Haberin Devamı

Maça savunma önünde Matic ve McTominay ile başlayan bir takımdan ne beklersiniz? Katı savunma ve merkezden asla pozisyon vermeyen bir takım beklenebilir. Ancak pozisyon vermemeyi bırakın, en basit top sürüşlerinin rakip üzerine yapılıp topun kaybedilmesi, savunma yerleşik durumdayken bile rakibin tek forvetinin ceza sahası içinde demarke kalması gibi durumlar maçın normaliydi.

Solskjaer’in Van de Beek saplantısı

Watford gibi küme düşme adayı bir takıma karşı bile Van de Beek ile başlamamak çok büyük taktiksel hata. Savunmadan top çıkarırken büyük sorun yaşayan hatta bunu çözmek için Bruno’yu geri getirmek zorunda kalan bir takım, elindeki geriden oyun kurabilecek tek oyuncuyu neden yedek oturtur sorusunun mantıklı bir cevabı yok. Daha önceleri o rolde Pogba oynadığı için bir yere kadar anlaşılabilir olan bu seçimin, bu maçta onun olmadığı da düşünülünce anlaşılabilir hiçbir tarafı kalmıyor. Zaten ikinci yarı oyuna girdiği gibi işleri değiştirip bir de gol atsa da Maguire’ın kırmızısı maçın bitimine daha 20 dakika varken son düdüğü bekler hale getirince, Van de Beek’in oyunda olmasının da çok bir anlamı kalmadı.

Bitmiş bir hikaye

Solskjaer bu saatten sonra dünyanın en formda oyuncularını da oynatsa, en iyi taktik varyasyonları da üretse alabileceği verim çok düşük. Sahadaki tüm oyuncuların negatif vücut dili, ne hücumda ne savunmada konsantrasyon olmayışı, Ronaldo gibi bir karakterin bile pes etmiş görüntüsü aslında Solskjaer’in buradaki hikayesinin çoktan bittiğinin göstergeleri. Çoktan bitmiş hikayeleri sürdürmeye çalışmak her zaman hikayenin içindekiler için güzelmiş gibi görünse de aslında hikayenin etrafındaki herkese zarar verir. Manchester United ve Solskjaer ilişkisi de şu an bunun en bariz örneği. Watford maçıyla beraber Manchester United yönetiminin de hızlı bir hoca değişikliğine gitmesi artık bir sürpriz değil gereklilik.

Haberin Devamı
YORUM YAZ