MENÜ

Manchester City'den tamamlanan geri dönüş

Abone Ol Google News

Geçtiğimiz sezon iki maçta da Manchester City’nin bırakın yenmeyi gol bile atamadığı tek takım olan Crystal Palace, Manchester City’e ters gelen bir takım. Yine kısa sürede 2-0 geriye düşmeleri yine bunun göstergelerinden biri ancak Manchester City’nin bu defa imza attığı geri dönüş, bu sene nasıl bir seviyeye çıktıklarını gösterir nitelikte.

Haberin Devamı

2-0’dan sonra verimsizleşen ana plan

Crystal Palace ligin atletizm ve fizik açısından ortalama üstü takımlarından biri. Bu anlamda fizik kondisyon olarak tam olunmayan ligin bu dönemlerinden karşılaşmak istemeyeceğiniz rakiplerden biri. Bu maça da oldukça iyi başladılar ve iki köşe vuruşu organizasyonundan iki gol buldular. Bu noktadan sonra Crystal Palace’ın skoru korumak üzerine oynadığı ve cılız ataklar dışında hücuma çıkmayı denemediğini gördük. Geride 5-4-1 şeklinde dizilerek bekleyen ve Crystal Palace birbirine çok yakın durarak City’i kanatlara yönlendirdi. Takım halinde kanatlarda da savunma yapan Palace kolay kolay boşluk vermeyerek City’i kenar ortalarına yönlendirdi. Kenar ortalarında da bire bir oynamaya çalıştığında da etkili olamayan bir City izledik. Bunun en önemli sebebi de pas temposunun düşük olmasıydı. Çift sahte bek ile oynayan Manchester City bu sayede orta sahada sayısal üstünlüğü yakalayarak topun kontrolünü tamamen almış olsa da Palace zaten kendi 20-25 metrelik alanında savunma yaptığı ve topu City’e bıraktığı için buna bu kadar kaynak ayırmaya gerek yoktu. İki bekin de merkezde görev yapması, kenarlardan oyunu genişletmeye çalışanların kenar oyuncuları olmasına neden oldu. Bu yüzden ceza sahası etkinliği de düştü ve ilk yarıda City ceza sahası içinde hiç etkili olamadı. Rakip ceza sahasına yaklaşan bir oyuncu da olmayınca Haaland’ın da ilk yarıda takımla bağlantısının koptuğunu gördük. Palace da bir noktada bunu hedeflemişti zaten.

Haberin Devamı

Değişiklikler maçı getirdi

Mahrez ve Foden’ın kenarlardaki etkisizliği City’nin tempo yükseltememesinin en önemli sebeplerindendi. Değişiklikler olmadan önce Bernardo Silva’nın liderliği ele alarak, belki de takımdaki en özel dripling becerileriyle skoru 2-1 yaptığında bile plan çok iyi çalışmıyordu. Ancak 61’de Mahrez ve Cancelo’nun yerine İlkay ve Alvarez’in girişi oyunun seyrini tamamen değiştirdi. Savunmadan bir kişi eksilerek hücuma yerleştiren City, savunmada üçlü ve ikili şekillerde kaldı. Foden’ın sadece geriden oyun kurulurken yardıma geldiği ve onun dışında tamamen ilerde ve oyunu kenardan genişleten oyuncu olduğu bir oyun izledik. Sağ öne Bernardo, sol öne Alvarez’in geçtiği,formasyonun sürekli değişkenlik gösterdiği bir 3-3-4 gördük. İlkay’ın ceza sahası içindeki denge bozuculuğu, Alvarez’in müthiş pres gücü ve oyunu yavaşlatan Mahrez’in yerine bire birde adam eksilten Silva’nın ön tarafa geçmesi, bir anda en büyük sorun olan oyun hızı problemini çözdü. Yüksek tempoda rakibin dengesinin bozulmaya başlaması ihtiyaç olan boşlukların bulunmasını sağladı. Yüksek pres gücüyle birlikte Haaland’ın da takımla bağlantısı sağlanmış oldu ve Haaland’ın hat-tricki de bundan sonra geldi.

Haberin Devamı

Haaland – Manchester City uyumu

Manchester City gibi kusursuz işleyen bir makine sisteminde yeni transfer edilen her oyuncu buradaki rolünü bulmakta zorlanıyor ve neredeyse bir sezon geçiyor. Haaland’ın da üç golüne rağmen oyun içinde tam verimle oynadığını söylemek kolay değil. Hatta Manchester City de Haaland’la birlikte oyununda bir değişime gidiyor. İki tarafın da birbirine uyum konusunda sorun yaşadığı aşikar. City’nin son iki haftada iki kez geriye düşerek, maçları kaybetme noktasına gelmelerinin sebeplerinden biri de bu oyun değişimi zaten. Buna rağmen Haaland’ın şu ana kadar yaptıkları bile ileride neler yapabileceğinin göstergesi. 4 maçta 6 gol, Premier Lig için oldukça zor bir başlangıç. Ancak bu daha Haaland’ın yüzde 50-60’ı belki de. Özellikle Haaland’ın Palace’a attığı son golde fiziksel güçleriyle öne çıkan Palace stoperini fiziksel mücadele yıkıp sonrasında kısa sürede temiz bir gol vuruşu yapması ne kadar komple bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. City yeni oyununa, Haaland da yeni takımına ve oyun planına uyum sağladığında zaten oldukça güçlü bir yapı olan ve belki de Premier Lig’de mini bir hanedanlık kurmuş olan City’nin ne seviyelere çıkacağını tahmin etmek çok kolay değil.

YORUM YAZ