MENÜ

Manchester City'den şanslı galibiyet

Abone Ol Google News

Manchester City’nin şampiyonluk yolunda rakipleriyle arayı açmasını önleyecek maçlar serisinin ilki olan Arsenal deplasmanı, Manchester City için beklenmediği kadar zor geçti. Arsenal ise büyük maç kazanamama sendromu devam ettirirken, bu defa oyun olarak domine edilmediği hatta büyük bölümünde üstün taraf olduğu bir maçı geride bıraktı.

Haberin Devamı

Merkez kontrolü maçın hikayesini belirledi

Son zamanlarda İngiltere Premier Lig’deki en formda iki takımın önemli bir ortak noktası var. İkisi de yoğun bir şekilde topa sahip olma oyunu oynuyor. M. City bu konuda belki de dünyanın en iyisi ancak Guardiola ekolüyle yetişen Arteta da takımının yükselen formuyla birlikte bu oyunu oynatıyordu. Bu maçta da Arsenal, kısa sekanslarda topa sahip olsa da çoğunlukla bir geçiş oyunu planlamış, kaptığı toplarla Saka ve Martinelli’nin kanatlardaki hızlı top taşımalarıyla gol bulmayı hedefleyen bir oyun kurgulamış. Partey ve Xhaka ikilisiyle merkezi iyi kapatırken, zaman zaman önde yaptıkları şok presler dışında baskı hattını ikinci bölgelerinde yaptıkları için alanı iyi daraltıp M. City’ye pozisyon şansı tanımadılar. Özellikle son 11 maçını kazanarak vites yükselten M. City’nin belki de rakip yarı sahada pozisyon üretme konusunda en zorlandığı maç oldu. Bunun en büyük sebebi de Guardiola’nın oyun tercihi oldu. Sahte 9’lu santrforsuz oyunundan bu maçta vazgeçen ve Gabriel Jesus’u santrfor olarak oynatan Guardiola, Mahrez’in etkisiz oyunu ve Sterling’in dar alanlara sıkışıp kalması sonucu orta sahada sayısal üstünlüğü Arsenal’a verdi. Öyle ki pas akışının neredeyse hiç durmadığı M. City, maçın 8. dakikasındaki bir sekansta oyunu kurarken bir anda top atacak oyuncu bulamadı. Aslında neredeyse tüm takımlarda gördüğümüz bu durum, söz konusu M. City olduğunda oyun anlamında sorun göstergesi olarak göze çarpıyor. Buna rağmen ana planından uzun süre vazgeçmeyen Guardiola, Arsenal eksik kalana kadar oyun üstünlüğünü ele geçiremedi. Kırmızı kartın ardından hem Arsenal orta sahadan eksilip hem de M. City Jesus / İlkay değişikliği yapınca orta sahadaki sayısal üstünlük M. City tarafına geçti. Topa zaten sahip olan City, merkezdeki üstünlüğü de alınca oyunda kontrolü sağlamayı başardı. Golü çok zorlamamasına rağmen biraz da şanslı bir şekilde bulduğu golle maçı kazanan M. City, şampiyonluk yolunda büyük bir adım attı.

Haberin Devamı

Arsenal tecrübesizliğinin kurbanı

Arsenal için bu maç yükselen form grafiğinin en önemli testiydi. Özellikle ideal 11’i ile sahaya çıkabilmiş olmaları, takım olarak ne seviyede olduklarını görmeleri için önemliydi. Sezon başında 5-0’lık hezimetle sonuçlanan M. City maçından sonra değişen oyuncular ve gelişen oyun düşünüldüğünde dört ayda bunun yapılmış olması takdiri hak ediyor. Bu maç özelinde çok iyi bir sınav veren Arteta’nın ekibi kırmızı karta kadar oyun olarak üstün olan taraftı. Özellikle savunma anlamında oldukça iyi iş çıkaran Londra ekibi, ilk yarıda M. City gibi bir takıma isabetli şut attırmayarak bunu kanıtladı. İkinci yarıda ise 30 dakika bir kişi eksik oynarken bile tamamen geriye çekilmeden net gol pozisyonları vermemeyi başardılar. Tüm bunlara rağmen maçı kaybetmelerine sebep olan iki sebep vardı. Tecrübesizlik ve Xhaka… Yıllardır kendisini büyük hata yapmama konusunda bir türlü geliştiremeyen Xhaka’nın sebep olduğu penaltı sebebiyle yükselen tansiyon sonrası, saha içinde bir türlü sakinleşemeyen Arsenal’li oyuncular tecrübesizliklerinin kurbanı olarak 5 dakikada oyunu rakibine teslim etti. Penaltı öncesi penaltı noktasıyla uğraşan Gabriel, orada gördüğü sarı karttan iki dakika sonra amatörce bir hareketle kırmızı kartı görüp maçın kaderini değiştirdi. Tansiyonun yükseldiği anlarda sakin kalamamak genç takımların genel bir sorunu olsa da bu seviyedeki bir takım için baş ağrıtabilecek sonuçlar doğurabilir. Buna rağmen Arsenal şanssız bir sonla maçı kaybetse bile, hem 11 hem 10 kişiyken oynadığı oyunla gelecekte elit bir takım olma potansiyeli vaat ederek taraftarlarını memnun etmeyi başardı.

Haberin Devamı
YORUM YAZ