Arama

Popüler aramalar

Kusursuz savunma

Maç bittiğinde iyi bir oyunla alınan avantaj sağlayacak bir beraberlik başarı olarak görülebilir ancak bugün Galatasaray adına en büyük başarı, eşleşmenin ilk gününden itibaren çoğu Galatasaray taraftarında olmayan umudu taraftarların içine serpmesi oldu. Galatasaray her ne kadar ligde kötü gitse de geçiş oyunu oynamaya müsait kadrosuyla, tamamen savunmaya odaklandığında ortalama üstü iş çıkarabilmesiyle Avrupa’da rakiplerine kolay bir takım olmadığını gösteriyor.

Haberin Devamı

Savunma ‘konsantrasyon’u

Bu maç Galatasaray’la özdeşleşmiş ‘konsantrasyon’ kelimesiyle açıklanabilir. Çünkü ligde asla görülemeyen bu odaklanma, oyuncuların bu maça özel bir şekilde konsantre olduklarının göstergesi. Savunmada küçük pozisyonel hataların dışında büyük sakarlıkların yapılmadığı, herkesin standardının üstünde oynadığı ve en önemlisi oyuncuların birbirine yardım ettiği bir takım olgusu vardı. Tüm bunlar olduğunda da iyi çizilmiş bir oyun, Galatasaray’ın iyi bir sonuç almasını sağladı. Sahadaki 11 oyuncunun tamamının asli görevinin savunma olduğu, hücumda ise kapılan topları Kerem’le buluşturmak üzerine kurulu bir geçiş oyunu vardı. Topu tamamen Barcelona’ya bırakan ve rakibi kendi yarı sahasında savunan Galatasaray, merkezi iyi kapatarak rakibine cepheden fırsat vermedi. Bunu yaparken de en önemli detay olan savunma çizgisini önde kurabilmeyi de başaran Galatasaray bunu tempoyu yükseltmeden yer yer oyunu soğutup adeta rakibini uyutarak yaptı. Bu sayede özellikle ilk yarıda Barcelona oyuna hakim gibi görünse de sadece 0.2’lik gol beklentisine sahip olmaları ve tek gerçek tehlikeli atağın Kerem’in şutu olması durumu oldukça iyi anlatıyor.

Haberin Devamı

Xavi’nin rehaveti

Barcelona as 11’inden 3 oyuncuyu yedek başlatmayı tercih etti. Açıkçası Xavi Galatasaray’ın bu kadar iyi oyun çıkaracağını tahmin etmeyerek hafif rotasyonlu bir kadroyla sahaya çıkmış. Maç öncesi ne kadar Galatasaray’ı küçümsemediklerinin altını çizen açıklamalarda bulunsa da içten içe maçı çok kolay bir şekilde kazanacaklarını düşündüğü ilk yarı sonunda yedek başlattığı üç oyuncuyu sahaya atışından belli oldu. Bu sayede Frenkie de Jong’u iç oyuncusu yaparak hücum opsiyonlarını artırırken bir yandan da Torres/Dembele değişikliğiyle etkisiz sol kanatlarını da çalıştırmayı başardılar. Tüm bunlara rağmen Nelsson-Marcao iş birliği sayesinde merkez savunmasının kilidini açamadıkları gibi kanat organizasyonları da kariyer maçını oynayan Boey ile Adama Traore savunmasında kusursuza yakın iş çıkaran Berkan ve van Aanholt ikilisi tarafından durdurulunca Barcelona tehlikeli olmayan birkaç pozisyon dışında etkili olamadı. O pozisyonlarda da Peña kulübüne ne kadar iyi olduğunu gösterdi. Özellikle Galatasaray tarafından yan toplara zorlanan Barcelona’nın gönderdiği bu toplarda Peña hatasız oynadı.

İkinci maçta hücum da etmek gerek

Galatasaray en iyi Barcelona ile karşılaşmadı belki ama en formda ve en takım oyunu oynayan Barcelona’lardan biriyle karşılaştı. Özellikle devre arası eklemeleriyle hücum hattı iyice güçlenen, teknik kapasitesi yüksek orta sahasıyla hem pas hem geçiş oyunlarını başarıyla oynayabilen bu takım geçen turda Napoli’ye iki maçta 5 gol attı. Ancak o turun ilk maçı da Camp Nou’da oynanmış ve berabere bitmesine rağmen ikinci maçta Barcelona diğer rakiplerine göz dağı vere vere turu geçmişti. Bu nedenle bu skora aldanmayıp ikinci maça da çok iyi hazırlanmak hatta ek olarak bu defa hücum planı hazırlamak da önemli. Çünkü ikinci maça bu maçtaki Galatasaray savunmasına çözümler üretmek için çalışacaklar. O bir golü bulurlarsa da bu defa nasıl hücum etmek gerektiğini de bilmek gerek. Diğer maçta ev sahibi avantajı ne kadar Galatasaray’da olsa da işler hiç kolay olmayacak. Her şeyin yolunda gittiği denklemde bile iki takım arasındaki fizik kalite farkı ikinci maçta kilit nokta olabilir. Özellikle maçın uzadığı senaryoda 120 dakikada Barcelona bu konuda büyük fark yaratacaktır.

Haberin Devamı