MENÜ

Chelsea - Liverpool derbisinde kazanan Manchester City

Abone Ol Google News

Şampiyonluk yarışında puan kaybına tahammülü kalmayan Chelsea ve Liverpool’un maçı ne kadar istediklerini kanıtladıkları bir maç oldu. Maç öncesi olayları, maç içindeki aksiyonları, bireysel performansları, temposu ve sansasyonel golleriyle Premier Lig’de bu sezonun unutulmayacak maçları arasına girdi.

Haberin Devamı

Çılgın tempo golleri getirdi

Uzun zamandır izlediğimiz belki de en yüksek tempolu maçtı. Zaman zaman tempoların bu seviyelerde olduğunu Premier Lig’de sürekli görüyoruz ancak bu maçta o kadar uzun süre yüksek bir tempo vardı ki iki takımın da üç puana ihtiyacı olmasına rağmen maçın sonlarında tempoyu yükseltecek enerjileri kalmadı. Maçın bu kadar yüksek tempolu başlamasının sebebi iki takımın yaptıkları tercihlerdi. Tuchel’in Jorginho’yu keserek Kante ve Kovacic’le maça başlaması top tutmak yerine orta sahayı hızlı bir şekilde geçip yine ilerideki hızlı üçlüsüyle seri bir şekilde pozisyonlara girmeyi hedeflemesi bunun en önemli sebebiydi. Birinci bölgelerde savunmadan oyun kurarken yapılan baskılar ve bu kadar yüksek tempo beraberinde iki takım için de çokça hata ve top kayıplarını da beraberinde getirdi. Bu hataların birinde maç başında Liverpool golü bulunca tempo doruk noktasına ulaştı. Öne geçmenin etkisiyle Liverpool topu biraz daha Chelsea’ye bıraksa da ev sahibi ekip tempoyu düşürmedi. Bunun sebebi Lukaku’nun da kadro dışı kalmasıyla beraber set oyununda etkili olamayacak olmalarıydı. Aslında bu oyun tam da Salah ve Mane’nin işine gelecek olsa da mutlak zafer için Tuchel’in alması gereken bir riskti. Böylece orta sahaların hızlı geçildiği bir oyunla birlikte iki takımın da defans arkasına kanatlardaki hızlı oyuncularını kaçırma şansı artmış oldu. Bu düelloda kazanan yine Liverpool olunca skor 0-2’ye geldi. O dakikadan sonra Chelsea yavaş yavaş oyundan düşmeye başladı. Chelsea’nin takım boyu çok uzarken presin etkisi de düşünce, Liverpool hem çok kolay top çevirmeye başladı hem de hücumcuları koşu alanları buldu. Kontrolün tamamen Liverpool’da olduğu bu sekans Kovacic’in jeneriklik golüyle son buldu. Belki sıradan bir golün böyle bir etkisi olmazdı ancak böylesi bir gol Chelsea’yi kendine getirdi. Bu sayede ilk yarı bitmeden vites yükselten ev sahibi, çok iyi bir geçiş hücumuyla bir gol daha bularak maça tekrar ortak oldu.

Haberin Devamı

Kondisyonlar düşünce puanlar paylaşıldı

Liverpool bu maçta özellikle Firmino’yu çok aradı. Firmino’nun ileride top tutarak Salah ve Mane’ye servis yapabileceği bir oyun varken, Jota bu konuda etkisiz kalınca Liverpool Trent’in uzun toplarıyla fırsat bulmaya çalıştı. Yine Chelsea de ikinci yarıda Pulisic ve Mount’un yerlerini değiştirip onları savunma arkasına kaçırmayı deneyince bir süre sürekli havada kalan bir top izledik. Dakikalar geçtikçe yorgunluğun artışıyla birlikte iki takımda tempoyu düşürmek zorunda kaldı. Özellikle Liverpool’un sezon başından beri süregelen 60. dakikalar sonrası oyundan düşüşü yine bu maçta da kendisini gösterdi. 70. dakikada artık temponun o kadar yükselmeyeceğini görerek merkez kontrolünü ele almak isteyen iki teknik adam da orta sahaya birer oyuncu daha ekledi. 3-4-3ten 3-5-2 ‘ye dönen Chelsea’ye karşı Jota’nın yerine orta oyuna giren Chamberlain ile birlikte Salah ve Mane’nin en uçta olduğu bir Liverpool 4-6-0’ı vardı. Bu değişiklikler sonrası merkezler kapatıldıktan sonra yorgun iki takım birbirlerine karşı pozisyon bulmakta zorlanınca maç da bu skorla bitti.

Haberin Devamı

Kayıp lüksü kalmadı

İki takımın da puan kaybetmesiyle bu maçın kazananı şüphesiz M. City oldu. Chelsea ve Liverpool’un zirveden 4 maç geride oldukları düşünülürse artık iki takımın da puan kaybı lüksü kalmadı. Chelsea’nin sakatlık krizlerine ek olarak ortaya çıkan Lukaku kriziyle birlikte devre arasında birden fazla transfere ihtiyacı olduğu görülüyor. Liverpool ise Afrika Uluslar Kupası’na gidecek Salah ve Mane’nin yokluğunda iki maça çıkacak. İki maç az gibi görünse de bu oyuncular geri geldiklerinde çoktan bitmiş bir şampiyonluk mücadelesiyle karşılaşabilirler.

YORUM YAZ