Tut Servet'i turşusunu kur!

Haberin Devamı ›
Marsilya, “Benim böyle bir oyuncuya ihtiyacım var” gerekçesiyle almak istiyor. Futbolcu “Yaşım artık ilerledi, izin verin de maddi yönden geleceğimi garantiye alayım” diyor. Galatasaray Yönetimi, taraftarına yeni yüzler sunmak ve yeni oyun yapısına uygun isimleri transfer edebilmek amacıyla kaynak yaratmak için çırpınıyor, o nedenle önerilen 8 milyon Euro’luk bonservis bedeli gözüne ayva tatlısının üzerindeki kaymak gibi gözüküyor. O zaman bu transfere karşı çıkmanın tek makul nedeni olabilir, Rijkaard’ın çıldırması!
Soruları sıralayarak da aynı yere varabiliriz. Sen Galatasaray olarak Servet’e yıllık 2 milyon Euro veriyor musun? 8 milyon Euro sıcak para yönetim olarak işini görür mü? Servet, oyunun daima kaleciden başladığı ve savunmadan kurulduğu bol pas üzerine oluşan yeni yapıya uygun mu?
İddia ediyorum, böylesine ‘cuk’ oturan bir transfer hamlesi bugüne kadar belki de ilk kez gerçekleşecek. Tabii bazıları yıllardan bu yana insanlarımıza beynini kullanan, takım oyununu becerebilen, disiplinden bir an olsun kopmayan, sürekli kendini geliştiren yaratıcı futbolcular yerine... ‘Aslanım-kaplanım’ edebiyatıyla, ruhla, büyüyle, doğuştan gelen taraftarlığıyla ön plana çıkan isimleri ‘doğru’ ya da ‘nitelikli topçu’ olarak sunduğu için... Maalesef bu yönlendirmelerle gelinecek nokta da, ancak “Böylesine savaşçı bir futbolcu satılır mı?” sorusu kadar ‘derin’ olabiliyor.
Oysa satılır, hem de bal gibi satılır, satılmalı da... Ve böylesine ‘sadece’ savaşçı kimliğiyle işi götüren bir oyuncusunu, böylesi bir paraya satmayan yöneticilerin aklından şüphe etmek gerekir asıl... Meira’nın gönderilişi zamanlama olarak ne kadar yanlışsa, Servet’in ‘olası’ gidişi herkes adına o kadar doğru olacaktır! Bakın bu transfer hareketliliği Mehmet Topal üzerinden yaşansaydı ve bunca yol kat edilseydi, bu kez de yanlışlığını ortaya koymak için çeşitli sorular sormak gerekecekti; “Takımda bu pas trafiğine girebilecek kaç oyuncunuz var ki, Topal’ı satıyorsunuz” gibisinden...