MENÜ

Pino da olmasa!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir alt kümenin üst sıralarındaki Denizlispor’la, bir üst kümenin orta sıralarında çırpınan Galatasaray’ın mücadelesi, (yani bir anlamda denk güçler!) o kadar da kötü değildi açık söylemek gerekirse... İki takımın tek farkı, fiyatındaydı sanki, hepsi o kadar... Denizlispor, bu oyun anlayışı ve disipliniyle Bank Asya 1. Lig’e hemen veda edecek bir görüntü sergiledi. Peki ya Galatasaray!

Öncelikle psikolojik olarak mecali yok Sarı-Kırmızılılar’ın... Bir Pino, bir Sabri, bir Ayhan özgüvenli, diğerleri ise tümden sallantıda, üfleseniz yıkılacak, dokunsanız ağlayacak türden hem de! Elano eli belinde, bitik gibiyse de, goldeki akıl dolu vuruşu ve asistindeki incelik gözönüne alındığında, gel de vazgeç bakalım kolayca! Arda ve Baros’suz bu takımda en çok parlayan isim, son haftalarda tartışmasız Pino... Attığı ilk golde uzak köşeyi görmesi, ikincisinde ise Emre Çolak’ın ortasında topun gelişine attığı muhteşem şut, Baros’un yanına monte edilmesini sanki kaçınılmaz kılacak. İyi de olur, ama teknik kadronun cesareti gerekiyor bunun için! Bir de Lorik Cana’nın durumu dikkatimi çekti. Bu teknik bir konu, ama Neill-Cana ikilisinin sık sık birlikte denenmesi, gelecek adına yararlı olacaktır. ‘İkisi de ağır ama’ eleştirisi gelebilir. Ancak gerek Servet’e duyulan güvensizlik, gerekse onun da bu anlamda süratli olmadığı düşünüldüğünde, pek de fazla risk oluşturmaz böyle bir tercih. Savunmanı yarı sahada kuracaksan zaman zaman sıkıntılar olabilir belki bu ikili, ama böyle bir şey söz konusu olmadı bugüne kadar ki!

Sonuçta Galatasaray’da sorunlar devam ediyor. Bu galibiyetin tek güzel yanı, taraftara keyif vermesi, hepsi o kadar. Arda, Baros, Neill’la birlikte tam kadro ne zaman çıkabilecek bu takım sahaya? Bu hâlâ kocaman bir soru işareti. En önemlisi de, rakip kim olursa olsun, Ali Sami Yen’de bile kazanmaya çıkar oldu artık. Bunun en büyük nedeni de, Galatasaray’ın perişanlığı!

YORUM YAZ