Nerelerdeydin be Aslanım!

Haberin Devamı ›
“Eskişehirspor karşısındaki Galatasaray ile Gaziantep’teki arasında ne benzerlik vardı” derseniz, bulmak için kendinizi epeyce zorlamanız gerekir... Çünkü üç gün önce kuzu, dün Arena’da ise bir Aslan vardı sahada... Hani o özlemi hep duyulan, çoook eski günleri çağrıştıran türden...
Önde basan, bunu birlikte yapan, alan daraltan, kanatları etkili kullanan, şut atmayı yeniden hatırlayan, yardımlaşan, taraftarının müthiş desteği ile özgüvenine yeniden kavuşma sinyalleri veren ve formasıyla da Galatasaray olan bir takımdılar...
Bu bir maçlık mıydı, dün geceden sonra sanmıyorum öyle olsun. Geç mi kalındı, hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Çünkü aslolan göze hoş gelen hücum futbolu oynamaktır, izleyenlere parasının ve zamanının karşılığını vermektir, taraftarının övüneceği mücadeleyi sergilemektir. Derece sonraki iştir.
Böyle oynasınlar, eminim yenilseler de o taraftar bağrına basacaktır. 75’ten sonra arka arkaya yedikleri iki gole rağmen taraftarın takındığı ‘desteğe devam’ tavrı, zaten bunu çok net olarak ortaya koydu.
Dün gecenin tartışmasız en iyileri Culio, Stancu, Kazım ve Sabri’ydi bireysel olarak... Kewell sahada zar atsa, yine de onu izlenmek için gidilir stada...
Neill toparlayıcıydı. Cana ve Servet birbirlerine daha bir alışmış gibiydiler. Serkan sürekli oynamamanın, Hakan Balta ise moral motivasyon olarak dibe vuruşun izlerini yine taşıdılar. Zapata soru işareti olsa da, yediği goller için suçlamak haksızlık olur.