Arama

Popüler aramalar

Korkaklık moda oldu!

Haberin Devamı

İş ‘zora’ gelince... İyi futbol oynayan Galatasaray olsa da söz konusu yapılan... İstikrardan söz edemiyoruz ne yazık ki...
UEFA Kupası’nda aynı grupta yer aldığı ekiplerin karşısında hangi Galatasaray’ı izleyeceğiz, kestirebilen var mı içinizde? Bordeaux deplasmanında Cenevre’deki Sion maçının ikinci yarısındaki ‘umut veren’ Galatasaray’ı da izleyebiliriz, Panionios sınavında Kayseri’deki ‘pısırık’ olanını da...
Veya, iç sahadaki maçlarda hangi Galatasaray’la karşılaşacağız... Sion’u ezenle mi, Beşiktaş karşısında bocalayanla mı? Aynı durum diğer takımlarımız için de geçerli değil mi? İşte sorun da burada zaten!
Günlük performanslar ve korkaklıklar, bir başına belirleyici oluyor, tehlikeli nokta bu! Çünkü bu şunu gösteriyor, Galatasaray’da ‘hücum futbolu’ sistemi ve düşüncesi henüz olgunlaşmamış, 2000 ruhu da! Böyle olunca da, öngörüler sadece rakipler analiz edilerek yapılabiliyor, çünkü yeni Galatasaray ‘şimdilik ve hâlâ’ bir muamma...
Sorun öncelikli olarak oyuncu kalitesinde ve kapasitesinde değil; beyinlerde! Sistemden daha öne çıkan bir handikap söz konusu olan; korkaklık kaynaklı... Ve bunun sonucunda da, saha içinde hızlı oynamakla, paniklemeyi... Hazırlık pası yapmakla, laf ola beri gele top dolaştırmayı... Gol ortası yapmakla, topu ceza alanına şişirmeyi birbirine karıştırıyor zaman zaman futbolcular. Bunda, oyun planı ve oyuncu değişiklikleri kanalıyla teknik adamdan yayılan sinyaller de büyük pay sahibi kuşkusuz. Evet, tüm bunları biribirine karıştırmazsak günün birinde, kendimize, sistemimize, beynimize güvenebilirsek, o zaman daha sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz hem saha içinde, hem de yorumlarda... Üstelik sapma oranları ‘sürprizde’ kalmak kaydıyla!
Fazla da haksızlık etmeyelim. Tüm bu çekincelere karşın, Kalli’nin Galatasaray’da başlattığı ‘düşünce devrimi’nin ilk ışıkları insanın içini ısıtmıyor değil. İnişler-çıkışlar olacaktır, yenilgiler de alınacaktır bu uğurda... Bunlara diyeceğimiz asla olamaz. Ama söz konusu korkaklık ve ihanetse eğer Kayseri’deki gibi, işte bu kabul edilemez! Böyle bir durumda yeni bir 2000 hayali kurmaya da gerek yok!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’4 büyükler!‘’

15 Ekim 2007, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yalan rüzgârı!‘’

15 Ekim 2007, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI