Kadıköy'den çıkış var!

Haberin Devamı ›
Derbinin görüntüsünü (Saracoğlu’nda her Galatasaray maçında sistemli olarak gerçekleştirilen, ama her nasılsa gizlenebilen/önlenemeyen tribün ve soyunma odası koridoru terörü gibi saha dışı faktörleri bir yana bırakırsak), Kalli’nin niyeti şekillendirecek. Kafasında ‘4-5-1 görünümündeki’ santrforsuz, ama hücum özelliği de olan 6 dinamik orta saha oyuncusu mu sürecek sahaya, yoksa bu uğurda bitme noktasına getirilen Şükür ve Karan’dan birinden mi medet umacak daha en baştan itibaren? Tabii şu temel soru da yanıtını bulacak böylece; Alman hoca rakibini, hem de Saracoğlu’nda yenip erkenden büyük avantaj sağlamayı mı isteyecek cesurca, yoksa aradaki 4 puanlık farkı korumaya mı çalışacak korkarak? Aslında bir test maçı niteliği taşıyor derbi. Kalli’nin, oluşturmaya çalıştığı sisteme ve kadroya ne kadar güvenip güvenmediği belgelenecek.
Galatasaray, yeniden yapılanıyor olsa da, daha bir takım görünümünde. Yardımlaşma üst düzeyde, gençlerin çalışkanlığı, kaybetmeyi kabullenmeyen düşünce yapısı süper. Ancak yaratıcılıkta bir sorun söz konusu. Lincoln çıtkırıldım olmasaydı, bu handikaptan da söz etmiyor olurduk ya, neyse! Fenerbahçe’nin saha içi tek artısı da burada zaten, Alex de Souza.
Orkun, Uğur, Song, Servet, H.Balta, Sabri, Barış, M.Topal, Arda, Nonda, Serkan’dan oluşacak 11, iyi şeyler yapar gibi geliyor. Tecrübe eksikliği var tabii bu kadronun ve savunma ağırlıklı bir görüntü veriyor ilk bakışta. Ama Fenerbahçe’nin ‘mutlak kazanmak’ zorunda olduğunu düşünürsek... Kanatların ve göbeğin sağlam tutulacağı bu anlayışta, rakibin etkili ayakları susturulabilir. Savunmanın arkasına atılacak uzun paslarda, süratli ve çevik Serkan rakip savunmayı terletir. Nonda, ileride top tutarak baskı yenen bölümlerde arkadaşlarına nefes aldırabilir. Ayrıca bu 11’in karakteri, topu yerden ve çok paslı oynayabilmesi. Edu ve Lugano’nun en zayıf yönlerini dikkate alırsak, bir de istekli Arda faktörü devreye girerse, o zaman Galatasaray’ın Kadıköy’de kazanması sürpriz olmaz!