İbre fazlasıyla Fener'den yana

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Galatasaray, her anlamda minimum güçle var olma savaşı veriyor. Ve talihe bakın ki, böyle bir dönemde ezeli rakibi ile Kadıköy’de bir kez daha karşılaşacak. Normal şartlarda şansı olmaz. Hatta son oynanan ve tarihi farktan kurtulduğu maçtan da beter bir durumda bugün. Rakibi ise tam tersi, her bakımdan maksimum güçle meydanlarda salınıyor! Minimum güçle, maksimum etki yaratabilir mi Galatasaray, zor.
Kalli’nin bu şartlarda yapması gereken, öncelikli olarak ‘şaşırtıcı hamlelerle rakibin ezberini bozmak.’ Orta sahada baş etmenin olanağı yok Fenerbahçe’yle, top yapmasını engellemekten başka bir şey gelmez elden! Öyleyse geriye kalıyor birinci ve üçüncü bölgeler. Birinci bölgede bireysel hatalar ve yan top zaafiyeti nedeniyle ayakta kalması mümkün değil, yani kalesine yaslanamaz. Eh, o zaman adres belli. At topu üçüncü bölgeye, boğuş orada. Ancak böyle. Ama orada topu tutmak önemli. Bunun için de, öncelikle Arda’nın Ankaragücü maçındaki gibi oynaması şart. Olağanüstü şartlarda gerçekleşecek bir derbi olacağı kesin. Ama ibrenin, fazlasıyla Fener’den yana olduğu gerçek.
Türkiye olarak büyük bir değişim yaşıyoruz! Allah başımızdan eksik etmesin onları, akil insanlarımızın birbiri ardına aldıkları ‘devrim’ niteliğindeki kararlara uyum sağlamamız, onları anlayabilmemiz biz ölümlüler açısından kolay olmayacak, biliyoruz. Ama yine de kafatasımızın içinde bulunan löp etten sızanları soralım istedik, haddimiz olmayarak! Nereden çıktı bu 6 artı 2 mesela... Böylesine yaşamsal önem taşıyan bir karar, ‘yangından mal kaçırır gibi’ ara transfer döneminin bitmesine günler kala mı alınır? Kulüplerarası bir mutabakat mı söz konusu olan, yoksa küçük hesaplar mı? Türkiye’ye rağmen Türkiye için böylesine bir karar verme hakkını nereden alıyorsunuz? Türkiye bu soruların yanıtını bekliyor. Ve, “Milli Takım Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri’nde şampiyon olamazsa bunun hesabını sorarım” diyen zat, Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi şampiyonu olamazsa ne olacak?