Hamburg maçı ne olur?
Galatasaray’ın anı anına uymayan görüntüsüne bu sezon sıkça tanık olacağımıza çok öncelerden işaret etmiştim. Buna gerekçe olarak da, önemli sayıda sakatlıkların, üstelik aynı mevkide yaşanmasını göstermiştim. Bırakın iki maç üst üste oynamayı, iki idmanı bile birlikte yapamayan bir durumdu söz konusu olan. Tabii ki, yönetiminden teknik adamına, oyuncusundan yorumcusuna kadar pek çok diğer etkenler de devreye girdi kuşkusuz.
Haberin Devamı ›
Herkes ‘Hamburg maçı ne olur?’ sorusuna umut içeren bir yanıt üretmekle meşgul iken, yine daha sezon başı denebilecek bir zamanda ‘Bu sezon büyükler daha çok puan kaybedecek’ öngörüm üzerinden yürümek istiyorum. Ama öncelikle, biraz kalabalığın arasına katılıp bu yolda bir iki adım atmakta da yarar var; Hamburg, öncelikle rakibini bozmayı değil, kendi oyununu sahneye koymayı yeğleyen bir anlayış taşıyor. Bu sezon Galatasaray’ın başarılı olduğu hemen her maçta, rakipleri bu görüntü içindeydi. Ancak Hamburg’un ters gelebilecek yönleri de yok değil hani. Özellikle forveti, Cim Bom’un hiç sevmediği süratli, güçlü ve bireysel yetenekleri çeşitlilik gösteren isimlerden oluşuyor! Orta sahada kaptıkları toplar da, rakip adına her an büyük bir tehlike taşıyor, dikkat! Buna karşın savunması en az Sarı-Kırmızılılar kadar dalıp giden türden! Yani tam Lincoln, Baros, Kewell ve Arda’lık!
Haberin Devamı ›
Türkiye Ligi’nde büyükler için sorun, birbirleriyle oynadıkları maçlarda çıkmıyor genelde, sonucu yine bundan önce varolan etkenler belirliyor! Ancak yeni bir durum olarak, vasatın biraz üstü takımlar, büyüklerle nasıl baş edileceğini öğrendi. Ve ona göre silahlandı. Bunda ilk başlarda yüzdesi yüksek başarılara ulaştılar da... Daha sonra bu oran düşmeye başladı. Başarı geldikçe, bu kez ‘mutlak kazanma’ stresine ve riskine onlar yakalandı! Artık çakılı dörtlü savunma, önünde iki defansif orta saha, kanatlarda daha çok arkasına bakarak oynayan isimler ve ileride cirit atacak alanlar bulabilen atletik, süratli bir ya da iki forvet yetmez oldu sonuç için! Çünkü koşturacak alan kalmadı eskisi gibi, topla barışık isimlere ihtiyaç doğdu! Özellikle de iç saha maçlarında! Ellerinde var mı peki böyle isimler, kısıtlı! Böyle olunca da, hayal kırıklığı yaşama sırası onlara geldi! Silah geri tepti yani!