Galatasaray rahat kazanır
Haberin Devamı ›
Hep yazdık, Sarı-Kırmızılılar’ın kültürünü ‘göze hoş gelen hücum futbolu’ oluşturur. Öncelikle bu gelenekten uzaklaşmak ihanettir. Kaldı ki, bu kültürden kaynaklı oluşturulan kadroların ‘düşünsel olarak’ savunma yapma zaafiyeti gösterdiği de yıllardan bu yana belgelidir.
Kalecisinin bile aklı rakip kalede olan bir takım için ‘savunma futbolu’ değil, ‘en fazla’ maçın belirli bölümlerinde, skora ve rakibin stratejisine göre ‘kontrollü oyun’ ilkesinden söz edilebilir ancak. Kaldı ki, çift ön libero bazılarına göre hücum futbolu anlayışına ters gibi gelebilir, ama Galatasaray’ın çoğu zaman 5 forvet ve iki kanat takviyesiyle hücum ettiği (stoperler de cabası) unutulmamalıdır.
Savunma sorunu ise, sistem ve dizilişten değil, ‘inisiyatif kaosundan’ kaynaklanıyor öncelikle. Çabukluk ve akıl, yerini savrukluk ve paniğe bırakıyor böyle anlarda. İlk topa basmadaki zamanlama hataları, hava topuna çifter çifter çıkmalar, duran toplardaki adam ve yer paylaşımında gözlenen konsantrasyon kaynaklı şaşkınlıklar, koşmadan-savaşmadan salt yetenekle kazanılacağını sanmalar genelde bireysel yanlış gibi gözükebilir, ancak ‘istikrarlı bir şekilde’ hatların senkronize hareketinden söz etmek, şu an itibariyle bile zorlama kaçar. Çünkü hâlâ kondisyon ve fizik güç yetersizliği ile takım olma sorunu ortada durmaktadır.
Benfica karşısında alınan galibiyet ve sergilenen oyunun bir devamlılığını yarın beklemek yanıltıcı olur bu nedenle. Ama en azından şu belgelenmiştir ki, Galatasaray’ın çıtası Lizbon’daki görüntüye ulaşabilmektedir artık. Yeter ki bireysel yetenekler, Benfica maçında olduğu gibi takım oyunu adına kullanılsın, kendini kurtarmak için değil! En büyük sorunu budur Galatasaray’ın.
Tüm bunların ışığında Kadıköy’deki maçın mutlak favorisi Galatasaray’dır. Yok efendim ‘Galatasaray bilmem kaç yıldır Fenerbahçe’yi orada yenemiyor’ totemleri ve istatistiki zırvalar, aklın, çalışmanın, yeteneğin ve futbolun doğrularının önüne geçemez, geçmemeli, en azından bundan sonra... ‘Favori kaybeder’ tesadüfleri de keza, beyinleri asla bulandırmamalı. Sadece çıkıp futbolunu oynamayı düşünen, bu tür beyin kemirici abukluklara takılmayan bir Galatasaray takımı, bu sezon Kadıköy’deki oynayacağı ‘ilk finali’ güle oynaya kazanır. Mayıs ayındakini bugünden tahmin etmek ise zor!