Arama

Popüler aramalar

Futbolun böylesi sevilmez mi?

Haberin Devamı

Bir düşünce devrimi yaşandığı kesin Galatasaray’da. Kadro yenilendi, para krizini kısa vadede aşan, uzun vadede de olumlu sinyaller alan yönetim, stat gibi iyi işlerin yanında süper transferler de yaparak üzerindeki muhalif baskıyı azalttı.
Kalli’nin yaşanmışlığı üzerine yapılan spekülasyonların dozu, başarılı sonuçlar ve göze hoş gelen hücum futbolu nedeniyle cılızlaştı. Bunların sonucunda da bugünlere gelindi.
Gelinen noktada, sahada öncelikle sürekli saldıran ve ısıran bir takım izliyoruz. Daha sezon başında “Bu takım yener ya da yenilir, ama her maçında izleyenleri bile yorar” demiştim. Sion maçı da gösterdi ki, 90 dakika bittiğinde herkes derin bir nefes alma ihtiyacını hissediyor. Özellikle de takımda hücumu düşünmeyen kimse yok. Skor avantajının sağlandığı bir anda bile Song rakip kale sahası içinde ofsayta düşüyorsa, gerisini siz düşünün. Oynanan 11 resmi maçta atılan 28 golde 12 değişik futbolcunun imzasının olması, bunun belgesidir. Kanatların bindirmelerine can dayanmıyor. O kadar etkili ve ısrarcı ki bu bindirmeler, ne kadar iyi savunma olursa olsun karşısında, bıkkınlık veriyor. İleri ikilide kim oynarsa oynasın, savunma rakip alanda başlatılıyor.
Pres sahanın her bölgesinde ve göstermelik değil, topyekün yapılıyor. Kapılan toplarda ani ataklar geliştirilip, rakip savunmalar dengesiz yakalanıyor. Her futbolcu, önündekine, arkasındakine, yanındakine sınırsız ve iyi niyetle yardım ediyor. Yani herkes savunmayı da düşünüyor.
Bunların tümü dört dörtlük yapılıyor mu? Hayır. Yapılabilir mi peki? Karşıda bir rakip olduğu düşünülürse, maçlardaki performansı yaşamın diğer alanlarındaki faktörlerin de etkileyebileceği gözönüne alınırsa, yani söz konusu olan insansa, bireysel hatalar belirleyici olabiliyorsa bu oyunda, hayır!
O zaman, her şekilde bu bireylerin eleştirilecek bir yanı olacaktır.
Burada önemli olan, eleştirilerin kişiler üzerine mi, sistem ve ekip üzerine mi kurulduğudur. Sonuçta bir takım oyunu değil midir futbol? Sion maçındaki oyun sonrasında bile ‘eleştiri hakkı adına’ hâlâ birileri saplantılarını gündeme getiriyorsa sinsice satır aralarında, bazı kişilere duyduğu nefreti zerk ediyorsa beyinlere...
Onlara ya müzmin mutsuz denebilir ya da maskeli futbol düşmanı!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü