Arama

Popüler aramalar

Fark tam da burada işte!

Haberin Devamı

Sion maçı öncesinde “Ne olur” diyenlere, “En az 3” yanıtını verdim, kendimden emin bir şekilde. Henüz 30 dakika geride kaldığında dediğim çıkmıştı bile, ama tersten! Bunu, şunun için söyleme gereğini hissettim, maçtan önce tüm Galatasaraylılar bu 90 dakikanın çok kolay geçeceğine inanıyordu. Ve daha da ileri giderek altını çizmeliyim ki, 3-0 geriye düşüldüğünde bile, bu maçı Galatasaray’ın en az bir beraberlikle bitireceğine inananları sayısı ağırlıktaydı. Haksız da sayılmazlardı, çünkü sonuçta Cenevre’den 5-3’lük Galatasaray galibiyeti çıkabilirdi rahatlıkla...
Hataları konuşmalıyız tabii; Bireysel savunma hatalarından, oyun anlayışından, oyuncu seçiminden, konsantrasyon eksikliğinden, gol vuruşlarındaki eksiklikten... Ama biz, şundan söz etmeliyiz öncelikle, hani genelde bizde en çok eksik olan şeyden; Diğer Türk takımlarında ve taraftarlarında ‘maalesef’ eksik olan güven ve özgüven meselesinden yani. İşte sırf bu nedenden ötürü Galatasaray’ın Sion’a yenilmesine de, Fenerbahçe’nin İnter’i devirmesine de ‘sürpriz’ denmiyor mu zaten! Ya da Galatasaray’ın 3-2 yenilmesine karşın taraftarının turdan emin olmasından, Fenerbahçe’nin İnter zaferinde takılıp kalma endişesinden söz edilebilir pekala!
Devamlı hücumu ve golü düşünen takımların, savunmanın arkasına atılan uzun toplarda ve hızlı hücumlarda daima sıkıntılar yaşayacağını hep anlattık. Bunların doğal olduğunu da... Önemli olanın, bireysel hataları en aza indirerek, rakibe mümkün olduğunca az pozisyon şansı vermektir, dedik. Dilimizde tüy bitti, ama anlatamıyoruz bir türlü. Kim söyleyebilir Galatasaray’ın Sion karşısında mahkum oynadığını... 1. dakikadan uzatmalara kadar golü düşünen ve baskı kuran hep Galatasaray değil miydi? Ne istiyoruz, önce ona karar verelim. Sürpriz yenilgiler üzerine mi kuracağız futbol felsefemizi, sürpriz galibiyetler mi!
“Kazanır ya da kaybeder, belki de bir maçta 10 yer, onu bilemem. Ama bu sezon Galatasaray oynadığı hücum futboluyla zevk veriyor, temposuyla izleyenleri bile yoruyor.” 3-2’nin rövanşında Ali Sami Yen’de yeni bir Neuchatel ‘olağanı’ da gerçekleşebilir, futbolun sürprizlere gebe bir oyun olduğu da... Ama emin olduğum bir konu var ki ve bir futbolsever olarak beni daha çok da bu tarafı ilgilendiriyor olayın... Galatasaray çıkar, baskıyı kurar, hep golü düşünür, hatalarıyla-sevaplarıyla keyifli maç izletir. Bu da yeter doğrusu.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’4 büyükler!‘’

22 Eylül 2007, Cumartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yalan rüzgârı!‘’

22 Eylül 2007, Cumartesi 04:30
YAZININ DEVAMI