Arda Kadıköy'de dolaşamaz bile!

Haberin Devamı ›
Hani dedim ya, “Arda Galatasaray’ın yeni Metin Oktay’ıdır, armasıdır, rengidir, Aziz Başkan alamayacağını bile bile böyle bir teklif yapıyor, amacı ezeli rakibini psikolojik yönden yıpratmak” diye... Hani birileri de çıkıp bunu üzerine, “Ne var canım bunda, tabii ki, üç büyük kulüp birbirinden oyuncu alacak” söyleminde bulundu ya konuyu saptırarak. Biz yine devam edelim neden böyle birinin (futbolcunun değil ama simgenin) ezeli rakibine transferine karşı çıktığımızın gerekçelerini sıralamaya!
Bizim kuşağın, bugün bile zaman zaman depreşen ‘memleketi kurtarma sevdası’ vardı gençlik yıllarında... Önceliğimiz bu sevda olduğu içindir ki, takım tutmak dahil diğer akla gelebilecek her sevgi ikincil değerdeydi!
Ama 1980 askeri darbesinden sonra bazı olayların şekli ve alanı değişti. Şiddet yine durmadı, ama bu kez sokaklardan, keyif alanı olması gereken futbol sahalarına ve tribünlere taşındı!
Ve ‘yeter ki siyasetle uğraşmasınlar’ düşüncesinden kaynaklı derin hoşgörü (!) sonrasında bugünlere, yani düşmanlığın sevginin diğer adı olduğu futbol günlerine ulaşıldı.
O nedenle, geçmişte sağ-sol arasındaki düşmanlık, taraftarlık kimliğine büründü bu kez. İşte bugün Galatasaraylılığın temelini Fenerbahçe düşmanlığının, Fenerbahçeliliğin temelini de Galatasaray düşmanlığının oluşturuyor olmasının nedenlerinden biridir bu süreç!
Ve hâlâ bu temel gerçekliği görmeyen, ‘daha acısı düşünemeyenler’ çıkıp da, ‘profesyonellik’ laklakçılığıyla ‘Arda, Fenerbahçe’ye gitse ne olacak ki, alışalım artık bunlara’ demiyor mu, gel de çıldırma!
Hadi Fenerbahçe’ye gitti diyelim Arda. Sarı-Lacivertli taraftarlar, daha Ali Sami Yen’deki son Fenerbahçe maçında kendi bulundukları tribüne doğru büyük bir nefretle ‘kol şov’ yapan Arda’yı kabullenecek mi, bırakın söylediği onca sözlerini! Arda’nın kolunu yok say. Mehmet Topuz’un ‘Beşiktaşlıyım’ söylemini yala yut, sonra da takım sahada uyurgezer gibi dolaşınca ‘nerede bu ruh’ diye feryat et!
Bakın bugünden söylüyorum, ‘Beşiktaşlı’ Mehmet Topuz birkaç maç kötü oynasın, siz o zaman görürsünüz Saracoğlu tribünlerinden yükselecek sesleri ve ne demek istediğimi! Sonra bir de, sahada gezinen o Sarı-Lacivertli forma giymiş kişinin Arda olduğunu düşünün! Birazcık ‘düşünün!’ Arda’ya mı ihtiyacı var Fenerbahçe’nin, Tuncay Şanlı’ya mı?