Arda gider, Gio ve Caner kalır!

Haberin Devamı ›
Galatasaray’ın Frank Rijkaard yönetiminde ‘oynamak istediği’ futbolun temelini ‘hız’ oluşturuyor. Her anlamda hız, ama sadece atlet gibi koşmak değil bu... Paslaşmada hız, oyunun yönünü değiştirmede hız, koşuda hız, yardımlaşmada hız, en önemlisi de düşüncede hız... Bakın ‘hızı’ tarif ederken kullandığım kelimelerin her biri, ayrıca bütünlüğü, devamlılığı, yardımlaşmayı da içeriyor. Harç bir başına hızdan oluşmuyor yani! Olaya bu gerçeklikten bakılırsa, şu anki kadrodan kimlerin kalması veya kimlerin gitmesi gerektiğini, ‘duygusallıktan sıyrılmayı başarabilen’ herkes ‘şıp’ diye bulabilecektir.
*****
Yıllardır Galatasaray üzerinden savunduğumuz ‘hücum futbolu’ anlayışıyla, karşı tarafın çok belirgin görüntüsü yansıdı geçen çarşamba gecesi televizyon ekranlarına... Barcelona karşısında 10 kişilik İnter’in tüm takımlara örnek olacak savunması büyüleyiciydi kuşkusuz! Geçen yıl da, yine yarı final eşleşmesinde benzerini Chelsea denemiş, ama onlar karşı kaleyi olmasa bile, hiç olmazsa karşı yarı sahayı düşünmüştü! Kimine göre onurlu ve akıllı mecburi bir duvardı İnter’in ördüğü... Çünkü Chelsea gibi elenmemiş, üstelik de hücum futbolunu benimsemiş, oyundan keyif alan ve veren Barça’yı safdışı bırakmıştı!
*****
İlk maçta elde edilen 3-1’lik skoru korumak... 10 kişi kalmak... Turu geçip işin ucunda bilmemkaç milyon Euro’yu cebe indirmek... Futbolun savunma yanına vurgu yapmak... Kupayı kazanmak... Tarihe geçmek... Herkes bunlardan birini ya da birkaçını yanyana koyup İnter’i savunabilir, savunma futbolunu yüceltebilir, hatta tüm bunları hücum futbolu düşmanlığıyla yoğurup, çaktırmadan Mourinho tapınmacılığı yapabilir! Her ne adına olursa olsun, uzatmalar hariç 90 dakika boyunca İnter’in sahaya düşen gölgesi miniminnacıktı oysa... Alan daraltmayla ilgisi yoktu bu kısalığın, aramızdaki ‘çakma Mourinholar’ın büyük bir coşkuyla kutsadığı ‘skor için her şey mübah’ çıkışlı futbol cinayetinin bir eseriydi.
*****
Taktiksel olarak bile olsa İnter’in böylesine zavallıca bir katı savunma görüntüsü çizmesi, biraz şanslı gününde olması halinde yine de Barça’nın turu geçen taraf olmasını engellemeye yetmeyebilirdi sonuçta! Hücum futbolu bu kez sadece ‘yeterince’ atamadı ve kaybetti, o kadar! O maçı izleyen, bu yazıyı okuyan herkes düşünsün, hangi futbolu istiyorsunuz... Ya da diyelim ki, bu iki takımın maçı aynı saatte, açık kanallardan canlı yayınlanıyor. O çarşamba gecesinden sonra hangisinin maçını izlemek için gönül rahatlığıyla ekran başına geçersiniz...