Arama

Popüler aramalar

Adnan Polat'a katılmıyorum!

Haberin Devamı

Bu sezonki şampiyonluk yarışında yedek kulübelerinin etkisi gözden kaçırılıyor. Halen yarışta var olan ekiplerden en çok kulübe katkısı alanlar, kuşkusuz Sivas ile Beşiktaş. Trabzon ile Fenerbahçe’de ideal 11 dışında kalan isimlerin yetersizliği zaten herkesin malumu.
Galatasaray ise bu konuda gerçekten bir trajedi yaşamakta. Geniş ve rakiplerine oranla kaliteli olduğu tartışılmayan yedek kulübesi söz konusuydu başlarda. Zaten favori gösterilmesinin en büyük nedeni de buydu. Ancak daha sezon öncesinde üst üste, hem de aynı mevkiilerde yaşanmaya başlanan ve bir türlü önlenemeyen sakatlıklar görüntüyü terse çevirdi. As oyuncuların çoğu günlerini Florya revirinde geçirirken, ‘cepheye’ yedek güçler sürüldü. Ve kötü giden maçları çevirme rolü de, son 5 dakikalarda pişmek için ya da çaresizlikten ötürü sokulması gerekenlere yüklendi. Böyle olunca, sıçrama yapılacak pek çok kritik sınav kaybedildi ve defalarca fırsat tepildi. İsim isim belirtmeme gerek yok sanırım. Bir dönem orta sahasız çıkıldı maçlara, şimdilerde de stopersiz! Omurgasız yani! 30 kişilik kadrodan, Sanctis-Sabri, Servet, Meira, Hakan Balta-Kewell, Mehmet Topal, Ayhan, Arda-Lincoln-Baros 11’ine kenar desteği verebilen Emre Aşık dışında birazcık da Barış olabildi. Onlar da zaten as statüsüne yükseltildiler malum mecburiyetten ötürü!
Sayın Adnan Polat da bunları biliyor. Ama camiasına moral verme adına “Sezon sonunda biz şampiyon olacağız” iddiasında bulunmayı sürdürüyor. Bir başkan için bunu söylemek doğal. Ama önünüzde sollanması gereken 4 rakip varsa... Kalan 9 haftada bunların 3’ü ile karşılaşacaksanız... Üstelik Sivas (2-0) ve Fenerbahçe’ye (4-1) karşı ikili averajda üstünlük sağlayabilmek için farklı kazanmak zorundaysanız... Ve sakatlık belası da hâlâ yakanızı bırakmamışsa... Galatasaray’ın bir kez daha 20:45 mucizesine ihtiyacı var demektir!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü