Korkakça ve acınası

Haberin Devamı ›
Aykut Kocaman, basın toplantısında maça başlayaak kadro kadar bitirecek kadronun da önemli olduğunu söyledi. Doğrudur... Ancak tur için en az 3 gole ihtiyacınız olan bir karşılaşmaya bile Mehmet Topal-Ozan Tufan’la yani çift defansif orta saha ile çıkıyorsanız, rakibiniz Vardar da olsa elenmeye mahkumsunuz. Bunun hiçbir mantıklı izahı olamaz. Bu maçta bile çift forvetle (Van Persie’nin yanında Ahmethan oynayabilirdi) çıkmıyorsanız ya da Alper’i orta çekip Aatif’ı oynatmıyorsanız, bunun adı sisteme bağlı kalmak değil korkmaktır!
Mantıklı değil
“Aatif, Ahmethan gibi isimler hamle oyuncusuydu” denilebilir. Ancak en az 3 gole ihtiyacınız olan, bir an önce skor üretmeniz gereken bir müsabakada önceliğin hamle oyuncusunu düşünmek olması bana mantıklı gelmiyor. Üstelik hâlâ elinizde Soldado gibi bir isim varken. Fenerbahçe maça hızlı başlamaya çalıştı ama başlayamadı. Temsilcimiz topa sahip olsa da pozisyon üretemedi. 11. dakikada Valbuena’nın serbest vuruşunda Skrtel kafayı dışarı vurdu. 23’te yine Valbuena frikiği kullandı, arka direkte Topal havalandırdı, Ozan’ın zayıf kafa vuruşunda kaleci Gacevski zorlanmadı.
RvP’nin yerine Soldado
42. dakikada Barseghyan tek başına sürüklediği atağı şutla bitirdi, top yan direkten döndü. Ermeni oyuncu bir kez daha şansını denedi ama bu kez top Kameni’de kaldı. İlk yarının son bölümünde sakatlanan Alper yerini Aatif’a bıraktı. İkinci yarıda da değişen fazla bir şey olmadı. Ozan Tufan’ın tribünlere gönderdiği şutlar, kanatlardan hedef gözetmeksizin yapılan ortalar... Aykut Kocaman ilk taktiksel hamlesini 59’da yaptı. Oyuna Soldado’yu aldı ama çıkardığı isim diğer forvet Van Persie oldu! Üstelik skor 0-0’ken...
Şaka gibi bir gol
Fenerbahçe duran top dışında pozisyon üretemiyordu ve aranan gol de bu şekilde geldi. 61. dakikada Valbuena korneri kullandı, Skrtel’in arkaya aşırdığı topu Neustadter filelere gönderdi: 1-0. Evet, gol umutları artırdı ama oyundan bir değişiklik olmadı. 68. dakikada ise büyük bir şok yaşandı. Jighauri sağda topla buluştu, İsla’yı deyim yerindeyse pazara yolladı. Yere düşerken vurdu, Kameni’den dönen top Jighauri’ye çarptı ve şaka gibi bir gol oldu: 1-1.
Vardar’dan 2. direk
71. dakikada ise Barseghyan soldan ceza sahasına girip vurdu, top direkten döndü. 90+1’de son darbeyi Gligorov vurdu: 1-2. Vardar’a elenmenin hiçbir mazereti olamaz. Böyle bir takıma karşı, Fenerbahçe’nin gol için tek çaresinin duran toplar olması, çift forvete dönmek için 75. dakikanın beklenmesi korkakça, acınası ve utanç verici...