MENÜ

Teşekkürler 12 Dev Adam

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bakmayın siz birilerinin 'Takım kaptanı da böyle konuşur muymuş?' dediğine; kaptan dediğin kediye kedi der. Kerem Gönlüm'ün maç sonunda verdiği demeçte yaptığı çekirge benzetmesi hayli yerindeydi. Teşbihte kusur olmaz; bir sıçradık, iki sıçradık, üçüncüde perde kapandı...

Rakipler Finlandiya, Yeni Zelanda, Avusturalya gibi ekipler olunca tamam da, Litvanya'ya sökmüyor. Ekranın sağındaki potaya Darjus Lavrinovic, solundaki potaya da Renaldas Seibutis, birbirinin hemen hemen aynısı setlerle üçer tane üçlük gönderdi.

'Şöyle oldu, böyle oldu' diye çok da fazla özeleştiri yapmayacağım. Zira turnuva bizim için bitti, 'bir sonraki maçta bu hataları yapmayalım' diyebilecek pozisyonu kaybettik maalesef. Artık adım adım düşünmeyi bırakıp 'genel çerçeve'ye dönmek durumundayız.

Turnuva boyunca hep şunu söyledim: üst düzey basketbol oynamıyoruz. Bir ekol olamadık. Litvanya için 'sokaktaki adama topu versen üçlük sokar' derler. Bu bir kimliktir, bir çizgidir. Türk Milli Takımı'nın kimliğinde ne yazar peki? Mücadele, istek, azim, biraz da savunma... Ötesi? İşte doldurulması gereken boşluk bu.

***
Bir marka yaratmak...

Yeni bir sayfa açtık, başına Ataman ve Sarıca'yı koyduk. Başta 'Keremler' olmak üzere bazı oyuncularımız, 2019'da yapılacak Dünya Kupası'nda (normalde 4 yılda bir yapılan turnuva, futboldaki Dünya Kupası ile çakışmaması için bir yıl ötelendi) Ay-Yıldızlı formayı giymiyor olacak. Alttan gelen Kenan Sipahi, Cedi Osman, Emircan Koşut, Berk Uğurlu gibi birçok potansiyel oyuncumuz var.

Şuraya getirmeye çalışıyorum; artık mental ve günlük değerlere bağlı, gelip geçici başarılar değil, kalıcı bir sistem, bir ekol inşaa edelim. Avrupa'da ve dünyada 'Türk basketbolu' gibi bir marka yaratalım.

Böyle bir durumda başarı zaten gelecektir.

***
Başımız dik

2013'te yerle bir olmuş, sıfırı tüketmiş bir takım, bugün yeniden ayağa kalktığı bir turnuvada, önemli eksiklerine, yeni teknik kadrosuna rağmen çeyrek final gördü. Bence bu tatmin edici bir başarıdır.

Eleştiriler oldu, olacaktır da... Cenk'in Finlandiya'ya, Emir'in Avusturalya'ya attığı üçlükler girmeseydi bugün belki de bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık, doğru. Lakin çabamızın ve mücadelemizin karşılığını ilahi bir yardımla, dolayısıyla galibiyetlerle aldık. Eve madalyasız dönüyoruz, ancak başımız dik.

12 Dev Adam'ın ve teknik ekibin her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Başarılar da, başarısızlıklar da gelir geçer. Spor, tıpkı tiyatro veya sinema gibi, insanları eğlendirmek maksadıyla var. Tüm bu organizasyon, tüm bu bütçe ve emek 'insanlar eğlensin diye' var.

Bizler çok keyif aldık, unutulmaz coşkular yaşadık, hiçbir şey yapamadığı anlarda bile savaşan takımımızla gurur duymadığımız tek bir an olmadı.

Ömer Aşık'a ayrı bir teşekkürle kapatalım. Hastalığına rağmen turnuva boyunca büyük emek verdi, en çok süre alan oyuncumuz oldu, kadronun tek NBA oyuncusu olmasına rağmen en ufak bir kibir emaresi göstermedi, her yönüyle örnek bir sporcu ve karakter olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Başta Ömer kardeşim olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler...

@ahmetmsubasi

YORUM YAZ