Sıkıntılı bir gün

Haberin Devamı ›
Jaja’nın bir gol atıp bir de gol attırdığı(!) ve maçın ilerleyen dakikalarında da işin iyice suyunu çıkardığı maç genel anlamda baktığımız zaman, Trabzonspor’un bu sezon oynadığı en kötü karşılaşmaydı. İlk yarıda kapanan rakibi karşısında nispeten daha derli toplu bir oyunla skor olarak öne geçmesine rağmen, maçın ikinci yarısında oyun disiplininden uzaklaşmasının bedelini çok ağır ödedi Trabzonspor. Alışılmışın dışında, orta saha hakimiyetini rakibine kaptıran, isabetli pas yapmakta zorlanan ve yakaladığı önemli fırsatları cömertçe harcayan bir takım vardı sahada. İlerleyen dakikalarda seyircinin tahammülsüzlüğünün yarattığı baskı da işin tuzu biberi oldu.
Oyundan çıktığı dakikada seyircinin küçük bir bölümünün de olsa Burak’ı ıslıklamasının mantığını ise hiçbir şekilde anlayabilmiş değilim. Bir takım her zaman mükemmel futbol oynayacak, goller atacak, maç kazanacak sen de oturduğun yerden keyifle seyredeceksin ve coşacaksın. Takımın senin desteğine en fazla ihtiyacı olduğu bir anda da üzerine düşen görevi yapmayacaksın. Yani, sen takımı değil de takım seni coşturacak. Yok böyle bir dünya.
Neresinden bakılırsa bakılsın, dün geceki maç hepimiz açısından ders olacak nitelikteydi. En başından en sonundakine kadar herkesin sorumluluğunun bilinciyle hareket etmek zorunda olduğu bir sürece girmiş bulunuyoruz. Bu süreçte puan kayıpları şüphesiz ki olacaktır. Ancak bunun yaratacağı olumsuzlukları ortadan kaldırmak, camia olarak hepimizin birinci görevidir.
Rüzgar her zaman aynı şiddette esmez. Arada bir hız kesip yeniden bindirdiği zaman, etkisi çok daha güçlü ve korkunç olur.